Eğer Acele Etmezsek, YIKICI İKLİM DÖNGÜLERİNE Gireceğiz!

Ve Artık Bu Aşamadan Sonra İklim Değişikliği ile Mücadele , Sadece Nuh’un Gemisini Hazırlamaya Dönüşecek.

   Uzun yıllar ,iklim ve kalkınma sorunlarını kökten çözecek İleri Dönüşüme Dayalı bir Döngüsel Biyo Teknoloji olan Basalia’nın endüstrileşmesi ve globalleşmesi için uğraşan,mücadele eden ,katkı koyan 7Cbasalia’nın kurucu ortaklarından biri olarak ,yüksek sorumluluk/kozmik/birlik bilinci ile tarihe not düşmek adına bu makaleyi paylaşmak istiyorum….     

   Ne yazık, İklim Değişikliği ile ilgili hem Türkiye’de, hem de dünyada çok yetersiz bir çaba ve farkındalık içindeyiz. Kendi ellerimizle kendi mezarımızı kazmaya devam ediyoruz. Yerin altındaki kaynakları verimsiz ve atık(katı-sıvı-gaz formunda) bırakan konvansiyonel teknolojilerle kullanmaya devam ediyoruz.

    Ve bu şekilde tüm bu teknolojiler ve bu teknolojilerin dikte ettiği lineer ekonomiye dayalı vahşi küresel ekonomik sistem ve bu sistemin doğal çıktısı olan/devamını sağlayan tüm piyasa regülasyonları,kurumları, kurguları vs topyekün dünyamızı kıyamete doğru sürüklüyor ve artık çok az zamanımız kaldı.

    Eğer, bu şekilde devam edersek, BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC)’ne göre sıcaklıklar 2030-2035 arasında + 1,5  ve 2050’ ye yaklaştığımızda  + 2 ye ulaşacak. Ki, kanımca her iki dönemde de daha fazla sıcaklık artışı olacak gibi görünüyor.

    O zaman da iklimde/eko-sistemde, “ geri dönülmez eşik değeri aşacağız ve kendi kendini besleyen,geometrik çarpanla artan yıkıcı iklim döngüleri ” oluşacak. Bizce, insanlığın önünde iklim değişikliği/felaketleri ile ilgili geldiğimiz aşamada 2 büyük dönem var. İnsanlık tarihi, son yüzyıl olan 1969-2069 döneminde “ Felaketler ve Musibetler Çağına ” girdi ve bu çağın ilk(50 yıl) yarısı 2019’da tamamlandı.

    Bu dönem, ikinci 50 yılın(son virajın) kaderini (şiddetini/içeriğini/yönünü) tayin edecek çapta hem eko-sistemde, hem de medeniyetimizde ağır hasarlar bıraktı. İçine girdiğimiz bu son virajda da/2.Dönemde de çok kritik 2 ayrı periyod var.

    1.Periyod :  2019 – 2049

    2.Periyod  : 2049 – 2069

    2. Dönemin 2.Periyodunun (yani 2049 sonrasının) nasıl geçeceğini de haliyle 1.Periyoddaki(2019-2049) performansımız belirleyecek. Bu son 50 yıllık virajda, yani 2.Dönemin en kritik dönemini de “ 2019-2039 periyodundaki çabalarımız belirleyecek ”. Bu çok kritik(20 yıllık) dönemin hale hazırda 5 yılını harcadık, geriye 15 yıl kaldı.

   Eğer, insanoğlu bu dönemde tüm dünyada mevcut lineer ekonomi yerine YEŞİL ve DÖNGÜSEL bir EKONOMİ/MEDENİYET/HAYAT oluşturamazsa, 2049’dan sonraki çabaları yetersiz kalacak; çünkü çok büyük ihtimalle artık geri döndürülmesi imkansız olan “ Yıkıcı İklim Döngülerine ” girmiş olacağız.

  İşte bu dönemden itibaren iklimle mücadelemiz,teknolojimiz olsa bile ancak ve ancak NUH’un GEMİSİNİ HAZIRLAMA çabalarına dönüşecek.       

  Bu yüzden,iklim,emisyon,atık,su,tarım,çevre ve topyekün kalkınma sorunlarını çözmek istiyorsak, mevcut konvansiyonel teknolojilere dayalı lineer ekonomi ve bu ekonominin dikte ettiği kaynak kullanımı-üretim-tüketim-finans regülasyonlarına acilen son vermeliyiz.

   Bunun yerine, acilen İLERİ DÖNÜŞÜME Dayalı Döngüsel Teknolojilerle oluşturulması gereken Yeşil ve DÖNGÜSEL bir EKONOMİ vizyonuna/modeline yönelmeliyiz. Elimizdeki tüm imkanları ,YEŞİL ve DÖNGÜSEL Ekonominin oluşturulması için seferber etmeliyiz.

   Ve bilin ki, iklim,emisyon,atık/çevre,su,tarım-gıda, gelir dağılımı,kalkınma sorunlarını ancak ve ancak malzeme bilimini,malzeme teknolojilerini,malzeme üretim şekillerimizi değiştirerek çözebiliriz. İnsanoğlunun anlaması gereken, en büyük ve en önemli “ konu/gerçek/tespit budur ”.

   Çünkü, bütün iklim,emisyon,atık/çevre,su,tarım-gıda,gelir dağılımı,kalkınma sorunlarının kaynağında/kökünde; aslında yaşama ve medeniyetimize dair ihtiyacımız olan tüm malzemelerin mevcut konvansiyonel/lineer üretim teknolojilerimizle/modellerimizle üretilmesi var.

   Eğer, iklim,emisyon,atık/çevre,su,tarım-gıda,kalkınma sorunlarımızı çözmek istiyorsak,sadece hammaddelerden değil, atıklardan da  “ İLERİ DÖNÜŞÜME DAYALI DÖNGÜSEL/SÜRDÜRÜLEBİLİR YENİ NESİL NANO-BİYO KOMPOZİT MALZEMELER ÜRETMEMİZ” gerekir.

    Artık sürekli olarak yerin altından madenleri/elementleri/hidrokarbonları çıkarmakla ve bunları mevcut konvansiyonel teknolojilerle (katı-sıvı-gaz formunda atık bırakan,yüksek enerji tüketimli, düşük kaliteli/yetersiz performanslı/lineer model) malzemeler üretmekten vazgeçmeliyiz.

    Ayni şekilde tarımda da benzer bir şekilde, yüksek su tasarruflu, karbon nötr/negative,hiç bir kimyasal katkı kullanmadan(temiz),yüksek verimli iklim değişikliğine dayanıklı Toprak islahı ile Döngüsel Biyo-Tarıma geçmeliyiz.Mevcut konvansiyonel tarım yöntemleri ile hem toprağı,hem diğer canlıları hem de kendi sağlığımızı mahvediyoruz.

         Hem mevcut konvansiyonel malzeme üretme , hem de konvansiyonel tarım-gıda faaliyetlerimiz “ toprağı-havayı-suyu ” bozmakta ve bu şekilde hassas dengelere dayalı yer-gök arasındaki tüm eko-sistem döngülerini kırmaktadır.

        Son tahlilde…..

      Eğer, 2029-2039 periyodunu ıskalamamak ve gerçek anlamda iklim değişikliği ile mücadele etmek istiyorsak; hem kullandığımız malzemeleri/oturduğumuz evleri/sürdüğümüz arabaları/kullandığımız araçları gereçleri,kıyafetlerimizi ileri dönüşümle(lineer ekonomiyi besleyen geri dönüşümle değil),  hem de yiyeceğimiz tarımsal ürünleri ve gıdaları da döngüsel biyo tarımla elde etmeliyiz.

      Şükür ki, “umut/çare” var… “ Basalia” var…..

     Bir Türk bilim insanı Ahmet Hocam sayesinde, uzun yılların mücadelesi ile  tüm bunları yapabilecek, dünyayı Lineer Ekonomiden/Medeniyetten, Yeşil ve Döngüsel Ekonomiye dönüştürecek kapasitede İleri Dönüşüme dayalı Döngüsel Basalia Teknolojimizi artık endüstrileşme ve globalleşme aşamasına getirdik.  

   Döngüsel Basalia Teknolojimizle, artık geldiğimiz aşamada sıfır atık & sıfır emisyonla, katı atık,su,emisyon sorunlarını en çevreci ve ekonomik olarak çözebiliriz ,katı atıkları ileri dönüşümle yeni nesil nano-biyo kompozit malzemelere ve döngüsel biyo tarım yapabilecek şekilde toprak ıslahına dönüştürebiliriz.

     Lakin, geldiğimiz aşamada Türkiye/Anadolu olarak hepimizin cevaplaması gereken esas soru şudur….

    Acaba, bu döngüsel /iklim teknolojisini 2049-2069 dönemi için NUH’un Gemisini Hazırlamakta mı kullanacağız?  

    Yoksa, çok kritik olan 2039 dönemine kadar, dünyamızı topyekün Lineer Ekonomiden Döngüsel/Yeşil Ekonomiye-Medeniyete dönüştürmek için mi kullanılacağız ?

    Bu teknoloji bu topraklarda yeşerdiği, geliştirildiği için Türkiye/Anadolu olarak hepimizin bu sorunun cevabıyla ilgili sorumluluğu var. Ve emin olun ki, bugünlerde bizler dahil, bu teknolojiyi bilenlerin,parçası(ortağı) olanların/sorumluluğu olanların ortaya koyacağı çabalar, ülke/devlet olarak alacağımız insiyatifler bu sorunun cevabını belirleyecektir.

   Muhtemelen tarihte bunu bir gün elbette yazacaktır….

Prev PostAŞK ve İBADET
Next PostAB, “ Yeşil Mutabakatla HAYAL ETTİ”, BİZ YAPTIK!

Leave a reply