Yakında Gönüllü “ İklimsel Tüketim Devrimi ” Başlayacak Ve Özellikle Yeni Nesilden Yeşil Olmayan Şirketlere TÜKETİCİ TOKADI Gelecek

İklim krizi artık uzak bir tehdit değil; her fırtınada, her kuraklıkta, her yangında kapımızda. Ancak bu kez değişimi zorlayan sadece yasalar, vergiler veya merkez bankaları değil. Yeni bir güç yükseliyor: “Yeni Nesil Gençler ”

Ve bu nesil artık sadece iklimi değil, piyasaları da dönüştürecek güçtedir. Çünkü, bu YENİ NESİL GENÇLER ; “ iklim krizi ve ekolojik çöküşe sebep olanlara karşı öfke duyuyor, mevcut medeniyetin aksaklıklarına ve anlamsızlığına karşı tepkileri var, yerel/global düzeyde eşitsizlik ve adaletsizliğe karşı yüksek hassasiyetleri var ve mevcut medeniyete karşı kurumsal ve siyasi güvensizlikleri (devletlere, şirketlere, uluslararası kurumlara, politik liderlere vs güvenleri yok) var.

Bu yüzden yakında(2030’a kadar), bu YENİ NESLİN tetikleyeceği, örgütleyeceği kampanyalarla global düzeyde ayıplama ve protesto mekanizmaları(sanal-reel) ile gönüllü bir “ İklimsel Tüketim Devrimi ” başlayacağını öngörüyorum.

Haliyle, en çok kaybedecek olanlar; hem (i) zorunlu olarak içine gireceğimiz iklim krizine dayalı yeni yaşamı/ekonomiyi/üretim-tüketim ilişkilerini, hem de gönüllü olarak başlayacak olan “ İklimsel Tüketim Devrimi ” ile gelecek olan tüketici tokadını/tepkisini okuyamayan eski nesil yöneticilerdir. Bir çok eski nesil yönetici, yeşil dönüşümü/sürdürülebilirliği halen “ şirket makyajı/pazarlama stratejisi ” olarak görüyor.

 İnanın, Boykot Zorunlulukla Değil, Vicdanla Gelecek

Bir kere, Yeni Nesil Gençler, iklim krizinin hem kurbanı, hem de taşıyıcısı olacaklarının farkındalar. Emin olun,  onlar “ yasaların zorlamasını beklemiyorlar, çünkü kendi etik pusulalarıyla karar veriyorlar. ” Ve kararları net:  yakında “ Yeşil ve döngüsel olmayan hiçbir şirketin ürünü alınmayacak, hiçbir hizmetine talep gösterilmeyecek, hiçbir reklamına tıklanmayacak.”

Tüketimin Yeni Silahı: Sessiz Cezalandırma/BOYKOT olacak

Bu gençler artık sadece “müşteri” değil; iktidar sahibi bir bilinç, algoritmaları eğiten veri noktası,piyasa yönünü belirleyen sessiz bir kolektif akıldır. Ve bu kolektif akıl; pek yakında “ su ayak izi kötü/karbon yoğun şirketleri sosyal medyada ifşa edecek, Greenwashing ve sürdürülebilirlikle makyaj yapanları mimleyecek, etik olmayan markaları algoritmik görünmezliğe mahkûm edecekler. Bu, klasik anlamda bir protesto değil; bu bir dijital çağda gerçekleşen gönüllü bir tüketim devrimi olacak.

Ve buna göre Piyasada Yeni Şirketler, Yeni Değerler Ortaya Çıkacak

Şirketler artık sadece fiyat ve kaliteye göre rekabet etmeyecek. Çünkü artık yeni nesil için asıl kriterler; “ üretim zincirinin şeffaflığı, yeşil/döngüsellik oranı emisyon düzeyi, su ayak izi, toplumsal katkı ve gezegensel sadakat” olacak. Artık, yeşil olmayan her ürün, ahlaki olarak pahalı hale gelecek. Ve inanın hiçbir indirim/pazarlama da bu algıyı silemeyecek.

 Sonuç: Gelecek, İklimle Uyumlu, Yeşil ve Döngüsel Olanlara Aittir.

Çünkü, yeni bir nesil geliyor ve bu nesil zorunlulukla değil, gönüllülükle de hareket edebiliyor. Ve bu gönüllülük, önümüzdeki yıllarda şirketlerin kaderini tayin edecek en büyük piyasa kuvveti olacak. İşte o zaman, iklimle uyumlu, yeşil ve döngüsel olmayanlar, bu gelecek büyük iklimsel tüketim devrimine hazır olmayanlar, yalnızca rekabeti değil, geleceği kaybedecekler.

Prev PostThe New World after 2025: A Green and Circular and a Foresight on the Economy
Next PostKIBRIS’ta ÇÖZÜM;  KÜRESEL KUSURSUZ FIRTINA (2030 sonrası)’dan ve YAŞANACAK İKLİM KRİZLERİ ( ve doğal felaketler) SONRASINDA OLACAK 

Leave a reply