“ Evrim ve Tekamül ” sürekli bir değişim ve gelişimdir. Bugüne kadar multi-disipliner (Kuran/felsefe/bilim ) bir yaklaşımla öğrendiklerimle, okuduklarımla, gözlemlerimle kendimce Varoluşu ve Hakikati sentezlemeye çalıştım. Hayatım boyunca hep “ parçası olduğumuz kozmik sistemin ne olduğunu ve nasıl çalıştığını anlamaya çalıştım”.
Doğrusu bu yolculukta ve hedefte de epey hikmetli, şanslı ve kısmetli çıktım(muhtemelen ortaya koyduğum samimi niyetten ve birlik bilincimin güçlü olmasından da kaynaklanıyor); hep doğru zamanda karşıma(muhtemelen tekamül seviyeme/titreşim-frekans seviyeme göre) doğru kişiler, kitaplar, olaylar, ve öğretiler çıktı. Zaten, tekamül ederken öğrenmen gerekenler karşına bizzat senin düşüncen/ihtiyacın gereği “ ortam-varlık -olay ” olarak karşına çıkar ve deneyimlersin.
Hep multi-disipliner bir şekilde de çok okudum, çok araştırdım, çok gözlem yaptım. Bu tekamül yolculuğumda, Sümer yazıtlarından, tüm din kitaplarına (ki başta Kuran), İbni-Arabi, Mesnevi ve TASAVVUFİ FELSEFE, Said Nursin’in Risale-Nur’ları, İlahi Nizam ve Kainat kitabı, parçası olduğum döngüsel teknolojinin keşif sahibi bilim insanı Ahmet Hocamın derin kainat bilgileri ve son yıllarda karşıma çıkan Kıbrıslı Türk İsmail Keçeci’nin 1300 sayfalık Kozmik Tanrı Haykatra kitabı vs gibi bir çok kişi/kitap, Varoluşu ve Hakikati anlama yolculuğumda bana en kıymetli rehberler ve ilhamlar oldular.
Ve bugün itibarı ile artık çok daha güçlü bir idrakla içinde bulunduğumuz Allah Sistemini , büyük bir şaşkınlık, hayret, hayranlıkla kavrıyorum, hissediyorum ve kendimce sentezleklediklerimle nötürleşiyorum ve şükürle- huzurla doluyorum. Kendimce sentezlediklerime, geldiğim aşamanın tekamül seviyesine ve idrakime göre, haddimi aşarak nasıl bir KOZMİK SİSTEMİN(madde ve madde ötesi) parçası olduğumuzu aşağıda(resimde de çizdiğim gibi) tarif etmeye çalışacağım.
Aslında, içinde bulunduğumuz kozmit sistem makro düzeyde 1500 yıl önce Kuran’da Ayetül -Kürsi süresinde çok açık bir şekilde ortaya konuluyor. Ayetül Kürzi, aslında içinde bulunduğumuz ve 1800 Gürz’den oluşan 3 aşamalı ALLAH SİSTEMİ’ni anlatıyor.
Ayetül-Kürzi, “ Bismillahirrahmanirrahim ” ile başlıyor, yani içinde bulunduğumuz Gürz/ Allah Sisteminin (ki bir düz ,bir ters üçgen-piramit modelidir), Rahman (ilk 7 boyut/cehennem/heplik/dualite/düşünce ) ve Rahim(11-19 boyutlar/ bilinç/hiçlik boyutlarını) boyutlarını tanımlıyor. (I)Rahim düz(alt),(ii)Rahman ters(üst) üçgen arasındaki orta bölümü/yani Rahman ve Rahim arasındaki geçiş bölümü olan (iii)Yaratan Boyutunu(8-9-10 boyutlar)da tanımlıyor.
1800 Gürz’den oluşan kozmik yapı(enerji-madde toplamı) Allah Sistemi, Matriks Temelli, Holografik, Helezonik (titreşim/frekans), Holistik,19 Boyutlu, Manyetik Alanlı(ki bir güç alanı ancak artı ve eksi kutupla oluşur), Akıllı bir Tasarımdır.
Bizler, vizyon(gerçek olmayan) manyetik bir alandayız(5 duyumuzla hissettiklerimiz / gördüklerimiz), hakiki kozmik yapıda değiliz. Vizyon manyetik alanda zamana ve mekana dair topladığımız gerçeklerle, hakiki kozmik yapının zamansız-mekansız mutlak hakikatlerini anlamaya ,kavramaya çalışıyoruz.
Allah Sisteminin amacı, varlıkları yetiştirmek ve yarattığı varlıklarla(ki en önemlisi insandır, o yüzden Allah’ın halifesidir) kozmik sistemin dengesini bozan anti maddeyi temizlemek, anti maddeyi varlıkların düşünceye dair yaratım gücüyle maddeye çevirmektir. Nurun tamamlanması(ki külli irade ve cüzzi iradelerin birlik bilinci ile etkileşimiyle/işbirliğinde olur) budur aslında. Çünkü, kozmik sistem her daim denge arayışındadır, dengeye gelir.
Kuran’da Müdessir Suresinde, “ üzerinde 19 vardır” diyor; bu aslında hem Kuran’ın 19 matematiği ile şifrelenmesini, hem de 19.boyuttan bilincin(insan) enkarnelerle (bedenleme) minimum 7 defa 3.boyut dünyaya gelerek gelişmesini/tekamül etmesini anlatır. Karma zaten bu yüzden vardır, önceki bedenlemelerde doyumu tamamlanmayan öğretileri/esmaları bir sonraki bedenlemelerde tamamlamak için. Tıpkı Kuran’da da bitkiler ve hayvanların bizlere yardımcı olarak sunulduğunun anlatılması gibi ,bitkiler 1.boyut, hayvanlar ise 2.boyut varlıklarıdır; insan(bilinç) ise tekamülüne dünyada 3.boyuttan itibaren başlamaktadır.
İnsan(bilinçtir ve şuuru da DNA’sına kayıtlı bilgi hazinesidir), toplam 78 bin yıllık 1 Kürz döngüsünde ,ki bu 3 tur Gürz(26 bin yıl) döngüsü demektir, 3.boyut dünyaya en az 7 defa farklı dönemlerde bedenlenir (enkarne) ve bu şekilde Allah Sisteminin yaratım gücünü ,düşünce-bilinçlenme ile kullanarak tekamül eder ve hedefi 19 boyutlu sistemin tüm doyumuna ulaşmaktır (esmaların tümünü içselleştirmesidir).
Reenkarnasyon ise 78 bin yıllık(dünya zamanına göre) süre tamamlandığında kapanacak olan Gürz Sisteminden sonra esas Mutlak Boyuta/Hakikate geçmektir. Yani dünya sınavından başarı ile geçenlerin (ki bu yüksek birlik bilinci seviyesine ulaşmaktır) birlikte oluşturucakları güç alanı ile yeniden yeni formatta BERTOLANA gezegeninde(şimdilerde metafor olarak anlatılan Cennet/ ki burası taşıdığı elementlerden dolayı yemyeşildir )çok daha yüksek mekan band hızında ve buna uygun beden hızı ve bedenle yeniden yaşam bulacak ve orada da daha üst boyutlara yolculuk için tekamüle devam edecek.
Alt sonsuzdan üst sonsuza giderken mekan band hızı artmakta ve artan mekan band hızına göre beden yapısı değişiyor/bedenin titreşim-frekans seviyesi artıyor ve mekan band hızı arttıkça madde yoğunluğu da azalır.3 aşamadan/mekandan oluşan GÜRZ’ün Rahim boyutu/alanı(ki cehennemdir/dualitedir) ses hızına sahip bir mekandır, Yaratan boyutu ise ışık hızına ve Rahman boyutu da ateş hızına sahip mekandır. Mesela KURAN’da cinlerin, biz ateşten,insan/beşer topraktandır(Rahim mekanında/boyutunda ses hızında) diye isyanı aslında budur.
İnsan tekamülünü artırdıkça(bedenini çevreleyen AURASI), 11-19 boyut arasına geldiğinde artık RAHMAN boyutuna, yani bilinç(düşünmeme)/sessizlik/hiçlik boyutuna ulaşır.Biz(yani insan varlığı) esasında, 3 halkalı “ et(hücreler ve organlar) beden- aura – kozmik bedenlerden” oluşuyoruz ve perisperi denilen(gümüş kordon) elektro-mikroskobik ışınsal iplikçikle bu 3 beden birbirine bağlıdır ve kozmik bedenlerimiz aracılığıyla da geldiğimiz yer 19.boyuttaki(KURAN’da üzerinde 19 var denilen ayet) laboratuvardaki küpçükten kozmik akımla bilgileniyoruz.
Hücrelerimize(tekamül) güçlü idrakla kozmik bilgiyi geçirdikçe(Allah Sisteminin idraki artıkça) ve beynimizdeki nöron öruntü ağımızda(düşünce üretme) buna göre şekillendikçe (nefs kontrol) et bedenimizi çevreleyen “ AURAMIZ” ın çapı büyüyor, yani GÜRZ Sistemi(KOZMOZ) içinde kapsama alanı büyüyor, haliyle birlik bilincimiz artıyor(ego-kibir-bencillik kalmıyor vs)….
Kuran’da hakikat boyutunda 1 günün 50 bin yıl olduğu söylenir. Gürz’ün bir turu 26 bin yıldır(foton kuşağı) ve toplamda nurun tamamlanması için 3 tur atacaktır, her tur atımında mekan band hızı/DNA yapısı değişmekte(revize Adem versiyonu) ve bu şekilde tekamülde başarılı olanların beden hızları ve bilinç düzeyi artması beklenir, ki bu şekilde 19 boyutlu kozmik sistemden bilgi çekebilir-iletişim/ilham olabilir.
Insan, 3.boyuttan itibaren manyetik alanda tekamüle/öğretiye başlamaktadır ve ilk 7 boyutu (HEPLİK ve DÜŞÜNCE BOYUTU/cehennem) gecemezse (defalarca enkarne/bedenlenme olmasına rağmen), o vakit bir sonraki yaşam formatında diğer varlıklara aşı olarak hayat/can verecektir(yani dünya sınavını geçemeyenler/3.aşama şeriat boyutunda kalanlar).
7.boyutu geçenler ise 19.boyuta kadar hakkettikleri tekamül seviyesine/doyumuna göre yeni (Kuran’da metafor olarak cehennem diye tabir edilen) çok yüksek bir titreşim /frekansa / band hızına dayalı yaşam alanında (BERTOLANA’da) yüksek-mutlak bilinçli varlık olarak varolacaklardır.
Bizler, zaten 23.boyut mutlak varlıklarının eseriyiz/tanımıyız/kurgusuyuz.Bizim, içinde bulunduğumuz kozmik KÜRZ sistemi, 19.boyuttandır ve 19 boyutludur, biz buna Cebrail-İsrafil-Azrail-Mikail’e dayalı (ki bunlara melek diyoruz ama bunlar sistemin-fonksiyonların adıdır aslında) ALLAH sistemi diyoruz.
Kuran’da da belirtilen “ dürülme kanunu” gereği de her 19’dan sonra (yani 20.boyutta bir) dürülme var; yani koca GÜRZ sistemi dürülerek bir hücre-atomda da kendini temsil ediyor.Gürz’ün parçası olan bizler, ALLAH’ı(ALLAH SİSTEMİ) bilebiliriz, ona erişme ve anlama çabasında olabiliriz ama asla alt sonsuzdan üst sonsuza sürekli dürülerek ve tekamül ederek gitsek bile, hiç bir zaman ilk yaratıcı TANRI’ya ulaşamayacağız ve onu bilmeyeceğiz.
Allah Sistemi içinde bulunduğumuz Gürz’ün vizyon manyetik alanında canlılar 7’li birleşimle, kozmik yapılarda(yani cansız diye nitelenen) foton kuşağı ve kara delikler aracılığıyla 9’lu birleşimle bir üst varlıklara yükselir. Ve sistem alt sonsuzdan üst sonsuza tüm birikim ve varlıkların fonksiyonlarını barındıracak şekilde dürülme kanunu ile piramid sistemine(MISIR PİRAMİDLERİ bu yüzdendir) bağlı olarak ile bir üste yükselir.
Örneğin,1.boyut bitkilerin(piramidinin) en alt varlığı yosundur,piramidin en üstündeki en yüksek tekamüllü bitki ise hurmadır.2.Boyut hayvanlarda piramidin en altındaki varlık amiptir(tek hücreli), en tepesindeki ise şempanzedir. Mesela, 1.boyutun sonundaki hurma ile 2.boyutun en başındaki amip ile 2.boyutun(hayvanlar) sonundaki şempanze ile 3.boyutun başındaki beşer(homosapiens) arasında çok küçük/ince çizgiler kadar DNA farkı(tekamül) var.
Adem dediğimiz homosapiens’in aslında Adromeda(samanyolu dışında)da dünyaya uygun bir beden olarak dizayn edildiğini ve Sirus’lulara(yıldızı/ki Kuran’da TARIK SÜRESİ) teslim edildiğini belirtelim. Samanyolunun artı kutbunu temsil eden Sirus’takiler de bu ilkel adem/erkek versiyonundan kadını tasarladı(kutsal kitaplarda erkeğin göğsünden çıkardı diye anlatılan / doğum yapacak yüksek varlık),geliştirdi ve Samanyolu’nun eksi kutbu olan Orionlularla (gezegen) birlikte bu dünyaya 4 farklı ırk versiyonu ile ilk ademleri getirdiler.
Arada DNA kilitlenmediği için arızalar ve sapmalar da ortaya çıktı ama meşhur ERGENEKON destanı denilen hikaye ile kozmik varlıkların yardımı ile DNA’larımız aşılama ve saflaştırma( izole) ile yeniden bugünkü insan/varlık fonksiyonuna getirildi. Yani, evrim teorisinde aktarıldığı gibi, 19.boyut varlığı olan biz insanlar(bilinç/varlık) asla 2.boyut varlık piramidinin en tepesindeki şempanzeden/maymundan evrimle zaman içinde oluşmadık. Bizler, 19.boyuttaki 7 mutlak varlığın dizayn ettiği laboratuvardaki küplerinin çocuklarıyız/yansımalarıyız aslında.
