Aşağıda, “ insan-bilinç-aura ” konusunda, şahsi tekamülüm, ikra’ya dayalı sentezlerimle Allah Sisteminde varoluşa ve hakikate dair bir denemeyi okuyabilirsiniz.
İnsan, yani Kuran’da nurumdan üflediğim, size şah damarınızdan daha yakınım dediği “şuurlu varlık ” aslında “ bilinçtir ”. Kuran,bu dünyada astronot elbisesi olarak kullandığımız et bedene de (ki aslında avatar diyebiliriz) “ beşer ” demektedir. Yani, Kuran ustalıkla ve çok ince ayarlarla bize mesaj vermek için insan ve beşeri ayrı tanımlamaktadır.
Kuran’da arapça(rabça) “celale” sıfatı ile bahsedilen insan, esasında bilinç olan “ yaratılmamış/hep var olanın açığa çıkması/aktarımı ” şeklinde geçiyor. Kuran’da arapça “ haleka ” sıfatı ile bahsedilen (ki bu dönemdeki adem versiyonudur) beşer ise “sıfırdan yarattık ” diye geçiyor.
Şuurlu varlık insan(bilinç), dünyadaki 3.boyut madde ortamına 78 bin yıl (3 tur Gürz süresi) boyunca defalarca enkarnelerle geliyor ve düşünce gücüyle yaratım yaparak (ki anti madde düşüncedir ve düşünce gücüyle anti maddeyi maddeye dönüştürüyor) bilinçlenerek tekamül etmeye çalışıyor.
Amacı da, 3.boyut madde boyutunda yeterli doyuma ve öğretiye ulaşarak( bir bakıma tüm cemali ve celali esmaların idraki), 19 boyutlu Allah Sisteminde “ hakiki alemde bilinç evrim seviyesi olan Rahman boyutuna(hiçlik-teklik) ulaşmak ve sonrasında da üst mutlak boyut seviyelerine çıkmaktır ”.
Zaten Müdessir suresinde “ üzerinde 19 var” dediği de, bu adem formatına yüklenen insanın(bilincin) 19.boyuttan geldiğini belirtmek içindir.
Şuurlu varlık insan(bilinç), et bedene perisperi (et beden-aura- kozmik bedenleri birbirine bağlayan gümüş kordon/manyetik mikroskopik iplikçik/helozonik titreşimli dalgalar) ile monte edildiğinde(aslında DNA olarak kayıtlı, hücreleri oluşturuyor ve anne karnında 4.ayda 19.boyutta bağlı olduğu küpçükteki “ hakiki benliği ” ile bağlantıyı kuruyor).
Tekamül etmek için et bedende şuurlu varlık olarak açığa çıkan insan/bilinç, esasında 3 entegre helezonik titreşimli(frekans/ dalga boyları) katmandan ve bölümden oluşuyor.
Bizler, şuurlu varlık olarak insanlar, yani bilincimiz de “ (1) Bilinç Üstü, (2) 3.boyut yaşamımızda Zihnimizle mücadele eden AN’daki Bilinç(tekamül ve testte olan esas bilincimizde diyebiliriz ) ve (2) Bilinç Altı ” katmanlarından ve bölümlerinden oluşmaktayız. Bilincimiz, her hücremizde ve organ gruplarımızda temsil edilir ve beynimizde nöron örüntü ağı ile kendini gösterir, varlığını açığa çıkarır.
Kuran’da defalarca “akletmez misiniz, düşünmez misiniz ” diye mesajlar var. Aslında anlatılmak istenilen, varoluşu bilim(ikra/keşfetme/anlama) aracılığıyla akıl yoluyla sorgulayarak öğren ve öğrenip-idrak ettiklerinle de felsefe yaparak, tefekkür ederek(düşünerek) “ hakikate gel ” diyor.
Helezonik titreşimden/frekans ve dalga boylarından oluşan Şuurlu Varlık İnsan, yani bilinç dediğimiz şey ve auramız ; bana göre ekteki resimde çizmeye çalıştığım gibi bir formattadır. Ve buna göre,19.Boyutta helezonik titreşimli mikroskopik küpçükte bulunan ve 3 entegre helezonik titreşim katmanlarından ve bölümünden oluşan bilincimiz, aşağıdaki gibi fonksiyonlara sahiptir.
İşte bu dünyada defalarca bedenlenerek tekamül eden bilincimizin esası AN’da yaşayarak her daim zihinle (nefs) mücadelededir. Bu mücadelede, alt ve üst bilinç bilgilerinden yardım almaktadır. Tekamül yolculuğunda insan duruma göre “ferdi ve cüzzi bilinç davranışı” sergilemektedir, ki ferdi bilince kısmen et bedenin ihtiyaçlarına göre davranan/zihnimiz-şeytanımız da diyebiliriz. Cüzzi bilincimiz devrede olduğunda külli bilinçle çalışır, temasdadır ,düşünce ve eylemlerinde birlik bilinci idraki vardır.
Toplam insan bilinci, kişinin sahip olduğu düşünce kalitesi ve bilinç evrim seviyesine göre oluşur ve 19 boyutlu Allah Sisteminde bu tekamül yoğunluklarına(3-19 boyut arası doyumlarına/idraklerine) göre de et bedeninin etrafında “ helezonik titreşimli atmosferik halkalardan oluşan AURA’sı (manyetik alanı) ” ortaya çıkar.
Bu auranın baskın rengi ve ağırlıklı ortalama titreşim-frekans seviyesi(19 boyutlu tekamül seviyelerine göre), kişinin evrende bulunduğu kümeye ve birlik bilincine göre etrafında halka şeklinde bir HAK sınırını oluşturur ve bu HAK sınırı(halkası) 19 boyutlu kozmik sistemle sürekli temas ve etkileşim içindedir.
Sontahlilde, bizler/insan, kozmik (kürz) sisteminde bir varlık olarak, helezonik titreşimli manyetik dalgalarız ve bu dalgalarda tekamül seviyemize göre de et bedenimizin etrafında aura/atmosfer olarak yer alır. Amacımız da ,bir bakıma birlik bilinci(ecmain)performansımızı artırarak mor rengli auraya sahip olmaktır.
Ecmain)
