Uzun bir süredir bütün hayatımı ve zamanımı artan bir ivme, konsantrasyon ve fokuslanma ile  birbirini besleyen/geliştiren,birbiriyle ilintili olan eşzamanlı 3 yüce amaca ve hedefe adanmış bir şekilde yaşadığımı farkettim. Ve artık emin olduğum bu hakikati/farkındalığı da güçlü bir niyet beyanı ile deklere/taahhüt etmek istedim.

Kendiliğinden,tamamen doğal dinamiklerin gelişimi ile yaşam formatımı/önceliklerimi ve günlük zaman planlamamı da buna göre yaptığımı farkettim. Bu 3 alanda sürekli araştırıyorum,öğreniyorum,sentezliyorum, sinerjilerini oluşturuyorum ve bu 3 amaca yönelik tüm biriktirdiklerimi de bütün gücümle/kabiliyetimle icraata ve eyleme dönüştürmeye çalışıyorum.

Hani “ bütün yollar Romaya çıkar ” derler ya, işte benim de bir şekilde önceki hayatımda elde ettiğim tüm deneyim ve tecrübeler ve sonrasında yaşadıklarım beni bu yola soktu diyelim. Geriye dönük baktığımda da gördüklerim, bugüne kadar yaptıklarımın hepsi de bu 3 entegre yüce amaç uğruna olmuş ve artan bir ivme ile de olmaya devam ediyor.  

Nedir bu 3 Yüce Amaç?

1.Kozmik/İlahi Sistemi Anlama Çabası

İçinde bulunduğumuz, helezonik (titreşim),holografik,holistic, madde-enerji karışımlı ve mastriks temelli akıllı Kozmik/İlahi Sistemi, makro – mikro düzeyde varoluş ve hakikate dair temel prensiplerleriyle,kurallarıyla, metodolojisi ve kurgusuyla analitik olarak anlamaya çalışmak ve insanlara aktarmak.

Bu anlama çabasına paralel, başlangıçtan itibaren dünyadaki ekolojik gelişime eşzamanlı gelişen bizden önceki tüm nesillerin insanlık tarihini, gelişimini/evrimini makro düzeyde ana hatları ile tutarlı olarak anlamaya çalışmak.

2. Mevcut Yanlış/Aksak Medeniyeti İyi Tahlil Etmek (Lineer Ekonomi) ve İnsana Yakışır Sürdürülebilir Yeni bir Medeniyet(Döngüsel Ekonomi) Tasarımı Yapmak

İçinde bulunduğumuz mevcut yanlış/aksak medeniyetin kaynağı olan Lineer Ekonomiyi ve Lineer Ekonomiye göre dizayn edilen global küresel kapitalizmi tüm kurum ve kuralları ve kurgularıyla teşhis etmek,aksaklıklarını/yanlışlarını/sapmalarını ortaya koymak ve bu medeniyetin diktesi ile oluşan global eko-politik, jeo-stratejik ve sosyo-ekonomik/ kültürel dinamikleri ve mevcut gerçekleri anlamak.

Çünkü, içinde bulunduğumuz Lineer Ekonomiye dayalı Küresel Kapitalizm, 3 konuda dünyamızı felaketin eşiğine sürükledi.Hastalığa,soruna doğru teşhis koymadan,çözüm/tedavi önermek veya yerine yenisini koymaya çalışmak doğru olmaz.

i-Global Eko-politik bataklık/felaket oluştu.

Mevcut lineer ekonomiye dayalı global eko-politik sistem, tüm kural ve kurumları ile insanoğlunu bataklığa/felakete sürükledi.Savaş üreten,çocukları,insanları öldüren bir medeniyet, insana dair olamaz,olmamalı.

Aşırı bir gelir dağılımı adaletsizliği/bozukluğu ve adil olmayan bir dünya düzeni var, refah ve zenginlik/servet küçük bir azınlık grubun elinde, devletler,tüketiciler,şirketler çok borçu(borç bataklığı) vs.Halen dünya nüfusunun % 9’u günlük açlık sınırında, % 8,5’i yoksulluk sınırında yaşıyor, yani toplamda yaklaşık % 20’si en temel insani ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor.

ii-Eko-sistem çöküyor,küresel iklim felaketine doğru ilerliyoruz

Mevcut Medeniyet dizayni, dünyamızı iklim felaketine sürükledi ve eko-sistem çökmek üzere.Dünyamızdaki hayatın devamlılığı için çok önemli olan karbon-su-azot döngüleri kırılmaya başladı ve geri dönülmez aşamaya gelmek üzereyiz.

iii-Erdemli insana ve topluma dair yapılar çöküyor

Bu medeniyetin dikte ettiği sosyo-ekonomik, sosyo-psikolojik ve kültürel değerler insanın yaşama amacını ve insan olmanın asgari erdemli değerlerini yok ediyor ve bu şekilde insanın içi boşaltılıyor(metalaşıyor) ve toplumsal yapılar bozuluyor.  

Tüm bunların kök sebebi de, “ teknoloji medeniyet yapar ” gerçekliğiyle, aslında serveti,zenginliği,refahı sunan teknolojik gelişimlerimin iktidar ve güç hırsı/ihtirası ile her daim azınlık bir grup devletin/siyasetçinin ve şirketlerin(sahipleri) kontrolunde/tekelinde olmasıdır.

Yani bize refahı,gelişmişliği veren teknolojik gelişmeler, ne yazık bugüne kadar tüm insanları/ülkeleri/toplumları kapsayıcı ve adil bir şekilde kullanılmadı.    

3.Döngüsel Basalia Teknolojisinin tüm dünyada hayata geçirilmesine ve buna göre yeni Yeşil ve Döngüsel bir Medeniyetin/Ekonomin oluşmasına katkı sağlamak. 

Bilim insanı Ahmet Başal’ın keşfi olan Döngüsel Basalia Teknolojisi, bütüncül-entegre-tamamlayıcı olarak mümkün olduğunca dünyada hayata geçirilmesi halinde, tüm çevre ve kalkınma problemlerini çözebilir ve buna göre varlıklar arası barışla, insana yakışır/kapsayıcı/paylaşımcı ve birlik bilinci yüksek, sürdürülebilir toplumsal yapılar kurulabilir.

Döngüsel Basalia Teknolojisinin hayata geçirilmesi, ayni zamanda iklim değişikliğiyle mücadele etmek, bir sonraki doğal felaketlere/yok oluşa insanlığı ve dünyamızı hazırlamaktır (yeni versiyon Nuh’un gemisi) aslında.

Döngüsel Basalia Teknolojisi temelinde kurulacak olan Yeşil ve Döngüsel Şehirler, bugüne kadar teknolojilerin iktidar/güç/servet kazanımı adına belli bir azınlık çıkarına kullanılmasının aksine; teknolojinin(Basalia) tüm insanlığı kapsayıcı bir şekilde kucaklamasını/kullanılmasını da sağlayacak(evrensel gelir).

Döngüsel Basalia Teknolojimiz temelinde ortaya koyduğumuz ve bir çevre-kalkınma vizyonu kapsamında dizayn ettiğimiz “ Sıfır Atık & Sıfır Emisyonla Yeşil ve Döngüsel Şehir Modelimiz/Projemiz”, yeni medeniyetin ana eksenini/omurgasını oluşturacak kapasitededir.

Bu projenin/modelin önemli bir parçası olan ve şehir bazında belediyelerle birlikte oluşturacağımız Şehir Atık Varlık Fonları(ekonomik güç), tam zamanlı yerinde döngüsel demokrasilerin/ kaliteli siyasetlerin-kaliteli siyasetçilerin ve toplumun tüm dinamiklerini temsil eden sivil toplum kurumları(NGO) ile sürdürülebilir yönetişimlerin ortaya çıkmasını sağlayabilir.

Döngüsel Basalia Teknolojisi ile oluşturacağımız iktisadi-idari yapılarla insanoğlu gerçek özgürlüğüne kavuşabilir. İşte Ahmet Hocam ve bir grup inanmış ekip arkadaşlarımızla ortak mücadelemiz bunu başarmaktır. Haliyle bu ayni zamanda büyük bir sorumluluktur.