2025 sonrası Yeni Dünya: Yeşil ve Döngüsel ve Ekonomiye dair bir ÖNGÖRÜ

Tespit : Sanayi devriminden beri devam eden Lineer Ekonomi ve Konvansiyonel Teknolojilere dayalı üretim-tüketim modelleri ve üzerine 2.dünya savaşı sonra ABD önderliğinde tohumları atılan (kurum ve kuralları) ve buna göre kendi piyasasını/karşılıklı bağımlılıklarını yaratarak gelişen, ve şimdilerde tüm dünyayı kıskacına alan vahşi kapitalizme dayalı adaletsiz ve etik dışı globalizasyon ve küreselleşme , dünyamızı eşzamanlı 3 bataklığa sapladı. 

 

Ne yazık, medeniyetimiz, global düzeyde “ (i) Eko/politik , (ii) Ekolojik , (iii) birey/toplumsal (üniter devlet yapısı dahil) ” açıdan topyekün “ felekatin eşiğine” getirdi ve kısmi bir kıyamete doğru ilerliyoruz. Medeniyetimiz, doğal felaketler ve musibetler(hastalıklar) çağına girdi. 

 

Özetle, bildiğiniz Lineer Ekonomi ve Konvansiyonel Teknolojilere dayalı Medeniyetin sonuna geldik, artık topuz zoruyla YEŞİL ve DÖNGÜSEL bir EKONOMİYE/MEDENİYETE doğru geçiyoruz. Bu dev transformasyonun liderliğini de büyük ölçüde YEŞİL MUTABAK ile AB yapıyor. AB, dünya ekonomisinin belki % 20 sini kapsıyor ama hem bölgesinde, hem de global düzeyde vakum ve dönüştürücü etkisi çok büyüktür ; o yüzden YEŞİL ve DÖNGÜSEL EKONOMİ’nin düzenleyici-denetleyici kurallarını/tohumlarını ,alt yapısını aslında büyük ölçüde AB oluşturuyor.

 

2025 sonrası “ topuz zoruyla” içine gireceğimiz Dünya ile İlgili ÖNGÖRÜ :

 

Topuz zoruyla parçası olacağımız Yeşil ve Döngüsel Ekonominin yasal ve gönüllülük esaslı kuralları ile hayatımızı KÖKTEN değiştirecek. Hayatın bir çok alanında yapıcı yıkımlar yaşayacağız; eko/politik, sosyo-kültürel/ekonomik, üretici-tüketici davranışları, üretim-tüketim süreçleri/ilişkisi komple değişecek. Ekonomilere, sektörlere en büyük darbe, – yasal mevzuatlar yanında- , yeni nesil bilinçli ve gönüllü, örgütlü (sosyal medya gücü ile) “ tüketici tokatı ” ile gelecek. 

 

Bundan sonra bir çok sektörde mal ve hizmet üreticileri için 2 konu çok hayati olacak ; (i) Ürünlerindeki karbon ayak izi miktarı ve (ii) Ürünlerinde ne kadar geri dönüşümlü (atıktan) malzeme kullandıkları…

 

(a)Finansmana/sermayeye- (b)Şirket yönetimine/algısına – (c) Ürüne(mal-hizmet) etkileri de şöyle olacak ; 

 

a- Finansman/Sermaye 

 

 

Örneğin kredi-finansman politikaları bankaların komple değişecek, artık bankalar mevduatlarının önemli bir kısmını hem tüketici hem de üretici/işletmeciler için yeşil ve döngüsel ekonomi alanında kullanmak zorunda kalacak( vergisel teşvik ve yasal topuzlar/ödül-ceza). Yatırım kararlarında bu alanda kullanılan sermayeye de önemli muafiyet ve teşvikler gelecek.

 

b- Şirket Yönetimi/algısı/ performansı ve değerlendirilmesi

 

Şirketler(üreticiler ve işletmeciler), artık sadece kar-zarar ile mali bilançolarından sorumlu olmayacak ,sadece buna göre performansı ve değeri belirlenmeyecek, eşzamanlı SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK( yeşil ve döngüsel ekonomi kriterleri) ile ilgili de değerlendirilecek ve fiyatlanacak, piyasa algısı buna göre oluşacak. Bu değerlendirme ve algının hem yasal(ödül-ceza), hem de piyasa da TÜKETİCİ algısı üzerinde çok büyük etkisi olacak. Bundan sonra her şirket, ne kadar yeşil ve döngüsel ekonominin parçası olmuşsa, o kadar geleceği olacak; aksi oyun dışında kalacak. 

 

Şirketler, yaşamak için ve farkını ortaya koymak için mecburen sıfır atık-sıfır emisyona dair “ Yeşil ve Döngüsel ” şirket etiketi/algısı oluşturmak için kendilerini paralayacaklar(standardizasyon gelecek); başaramayanlara piyasada cüzzamlı muamalesi yapılacak, oyun dışı kalacak. 

 

c- Mal ve Hizmet ürünleri :

 

Mal ve hizmet ürünlerinin ,üretimden -tüketiciye ve hatta sonrasında kullanım sonrası akıbeti ile üretici şirket sorumlu olacak. Her ürünün yeşil pasaportu olacak(nihai ürüne kadar tüm üretim sürecinde yarattığı karbon ayak izi, her ürünün geri dönüşüm oranı vs ). 

 

Tıpkı “ sigara sağlığa zararlıdır” etiketi gibi, ürünlerin de üzerinde başta karbon ayak izini gösteren etiketler olacak ve kota üzerine vergisini-cezasını ödeseniz bile(yasa sorumluluk açıdan), tüketici tokadından kaçamayacaksınız ve tüketici ürününüz tercih etmeyecek. “ 

Artık, her şirket üret-kullan-at metodundan, üret-kullan-yeniden kullan/değerlendir metoduna göre mal-hizmet üretebilecek.

 

Mesela , buna mal ve hizmet sektöründen 2 çarpıcı örnek verelim.

 

a) Mal(fiziki) üreticisi bir şirket; sektörde baskın durumda olsa bile, eğer ürünlerinde kullandığı tüm hammaddelerin, nihai ürününde yarattığı karbon ayak izi ve geri dönüşüm miktarı yüksekse , yasal olarak bedelini ödese bile tüketici tokatından(sosyal medya baskısı) kaçamayacak ve ağır darbe alacak.

 

b) Hizmet sektöründe bir oteli veya restorantı düşünelim; bundan sonra bu otel ve restoranın binasının yeşil ve döngüselliği, ve sunduğu tüm mal ve hizmetler ne kadar yeşil ve döngüselse , o kadar geleceği olacak; aksi oyun dışında kalacak. Hatta, özellikle AB , gittikçe(2025 sonrası bu yüzden önemli), bu yönde teşvik mekanizmalarını(ödül-ceza) artıracak ve tüketicileri yeşil ve döngüsel ekonomiye göre hem kendi içinde hem de ticaret yaptığı tüm ülkelerde(tüketime ve üretime) yönlendirecek. 

 

Yani, örneği Almanya tur operatörleri paketlerini, veya uçak biletleri satarken(uçağın ne kadar yeşil ve döngüsel olduğu dahil), gideceği otelin veya ülkenin yeşil ve döngüselliği bu fiyatların/ödül-ceza olarak içerisinde olacak. Antalya’da bir otel eğer, hem bina olarak, hem de sunduğu hizmetlerde/ürünlerde yeşil ve döngüsel olarak yetersiz ise(sürdürülebilirlik açısından), Almanlar orayı daha az tercih edecek vs(zaten bilinçli tüketici bunu yasal ödül-cezalar olmadan da yapacak). 

 

Son tahlilde, Lineer Ekonomi ve Konvansiyonel Ekonomi/Medeniyet hızla çökmek üzere, yerine gönüllü/zorunlu, yasal ve topuz zoruyla YEŞİL ve DÖNGÜSEL EKONOMİ/Medeniyet geliyor; kendini buna göre hızla hem ülke/ekonomi politikaları açısından, hem de şirket(üretici-işletmeci) düzeyinde adapte edemeyenlerin oyun dışı kalacağı yepyeni bir döneme giriyoruz.

 

Prev PostDolara bağlı Finansal Sistemin Çöküşü ile Dünya EKONOMİK BUZUL ÇAĞINA Girecek. 2023-2030’de 2 Çöküş Olasılığı
Next PostDÖNGÜSEL Olmayan, Sürdürülebilir OLAMAZ; dolayısıyla, sürdürülebilirlik kavramı yerine DÖNGÜSELLİK olmalı

Leave a reply