Teoriden-Hayalden Teknolojiye,
Teknolojiden Döngüsel Ekonomi/Medeniyet Tasarımına: BASALİA
2019’dan beri Lineer temele dayalı Vahşi Küresel Kapitalizmin Dünyamızı Felaketin Eşiğine sürüklediğini ve şimdilerde gittikçe artan çok yönlü bir ivme ile sessiz-dipten başlayan KÜRESEL KUSURSUZ FIRTINA ( konuyla ilgili 9 Nisan 2025 makalemiz https://necdetergun.org/tr/kuresel-kusursuz-firtina-ile-cokuyoruz/859/ ) ile de 2030’larda( ki 2028 de çöküş eğilimi hissedilmeye başlanacak) sistemin çökeceğini (Global Collapse) söylüyoruz. Çünkü, karşılıksız ve sonsuz/spekülatif büyümeye dayalı bu lineer sistem, zaten matematiksel olarak sürdürülebilir değildir.
Son yıllarda artan bir farkındalıkla bir çok insan/şirket/kurum vs hızla çökmekte olan bu lineer ekonomi anlayışına karşı “ çıkış arıyor ” ve bilinçli-bilinçsiz bir şekilde “ Döngüsel Ekonomi ” ye yöneliyor.
Lakin, “teknoloji medeniyet yapar” gerçeği ile kimse bugüne kadar Döngüsel Ekonomi ile ilgili ortaya “ felsefe – bilim-teknoloji/mühendislik – iktisadi-idari-hukuki (medeniyet tasarımı)” kapsamlı ve tutarlı bir medeniyet tasarımı planı/vizyonu/stratejisi koyamadı.
Çünkü, bugüne kadar Basalia gibi bütünü kapsayan gerçek bir döngüsel teknoloji yoktu. Şükür ki artık Basalia var ve 7Cbasalia olarak yıllar içerisinde Basalia teknolojisine ve evrensel yasalara göre yaptığımız “şuurlu bir medeniyet dizaynı ” var.
….Önce geçmişten bugüne 7Cbasalia ‘nın Döngüsel Ekonomi Tasarımına kadar Döngüsel Ekonomi Literatürünün nasıl geliştiğini/evrimleştiğine bakalım.
İlk Yeşil-Döngüsel Fikirlerin Doğuşu: 3R – Endüstriyel Ekoloji – Döngüsel Ekonomi
Özetle; “ (i) atıkları tasarımla ortadan kaldırmak, (ii) malzemeleri kullanımda tutmak, (iii) doğal sistemleri onarmak, ilkeleri üzerine kurulu bir dönüşüm vizyonu sunuyor. Aslında bugün AB Yeşil Mutabakatı dahil birçok politika önce ABD’nin New Grean Deal sonra da bu EMF yaklaşımın etkisiyle şekillendi. Ancak EMF, daha çok kurumsal sürdürülebilirlik düzeyinde kalıyor; derin uygarlık değişimi için yeterince radikal değildir.
İşte bu Boşluğu Dolduran Teknoloji: BASALİA
Bu boşluğu doldurma ile ilgili de hep söylediğim bir anektod var. “ AB hayal etti/projeyi ortaya koydu(Yeşil Mutabakat) ama ne yazık içini dolduramadı/ halen içi boş ; lakin AB’nin hayal ettiğini biz uzun yılların mücadelesi ile onlardan önce gerçekleştirdik/somutlaştırdık ve ilk kez 500 yıl sonra da Türkler başta Avrupa olmak üzere döngüsel ekonomide tüm dünyanın önüne geçebilir ve adil-vicdanlı yeni bir medeniyetin kural koyucu ülkesi olabilir”.
Özellikle ortaya koyduğumuz ve Belediyelerle kamu-özel işbirliğinde hayata geçirmeyi planladığımız “ Basalia ile Sıfır Atık & Sıfır Emisyona dayalı Yeşil ve Döngüsel Şehir Modeli ”, sadece iklim değişikliğiyle mücadele için bir şehri/yaşamı topyekun adapte etmiyor, ayni zamanda şehri ikincil karbon yutak alanlarına dönüştürüyoruz. Basalia ile Yeşil-Döngüsel Şehir Modelimiz aynı zamanda “ katılımcı-paylaşımcı-yerinden yönetime dayalı yeni bir demokrasiye dayalı da gerçek bir çevre ve kalkınma projesidir. ”
Aşağıda, Basalia ile bir şehirde/ülkede entegre-bütüncül-tamamlayıcı olarak (i) Döngüsel Atık Yönetimi, (ii) Döngüsel Biyo-Tarım ve (iii) Döngüsel Yeni Nesil Malzeme Üretimleri temelinde oluşturabileceğimiz gerçek döngüsel bir ekonomi ile neler yapabileceğimizi özet olarak ortaya koyalım…
Son tahlilde; Basalia , 1970’lerden beri teorik olarak ortaya konulmaya başlanan yeşil-ekolojik-döngüsel ekonominin bugün itibarı ile hem teknolojik, hem de ekonomi/toplumsal dizayn açısından ete-kemiğe büründürülmüş en ileri gerçek ve tek teknolojidir.
Zaten yakın zamanda da, uzun yılların mücadelesi sonunda dünyanın tek ve gerçek mikroorganizmalara(enzimlere) dayalı sıfır atık-sıfır emisyona dayalı DÖNGÜSEL TEKNOLOJİ PATENTİ’ni de Basalia keşfinin sahibi bilim insanı Ahmet Başal adına aldık.
Basalia, dünyada ilk kez döngüselliği soyut ilkelerden mühendislik ve iş modeli düzlemine indiren bir iklim teknolojileri platformudur. Bugüne kadar dünyada yeşil-döngüsel ekonomi ile ilgili ortaya konulan bir çok hayali/vizyonu, bizler /7Cbasalia olarak bugün itibarı ile “ uygulanabilir, teknolojik ve toplumsal bir modele dönüştürdük ”.
Artık, çok daha güçlendirilmiş bir “ bilimsel-teknolojik-iktisadi-idari alt yapı ” ile teoriyi hakikate, vizyonumuzu/stratejimizi/kurgumuzu da yeni bir uygarlığa dönüştürmeye hazırız.