Malzeme Üretimini Değiştirmeden, İklimle Mücadele Edemezsiniz

Ne yazık, COP 29’da bu hedef yeterince gündemde değil

Bakü’de gündem kavgası ile başlayan COP 29’un iklim değişikliğine gerçekçi ve etkili çözümler üreteceğine inancım yok. Çünkü, global düzeyde siyaseten/devletler düzeyinde, global kurumlar/organizasyonlar ve küresel şirketler nezdinde yeterince insiyatif/irade ve niyet yok. Ötesinde bu tarafların farklı çıkarlarından dolayı önceliklendirmeler ve ortak hedeflerle ilgili de ciddi sorunlar var. Kaldı ki, artık dünyanın en büyük lokomitif/jandarma ülkesi olan ABD’nin başında iklim krizine inanan bir lider de yok.

İklim değişikliği ile mücadelede en önemli 2 konu,  iklim teknolojilerini/projelerini destekleyecek şekilde ; “ (1) çok yönlü/çeşitli iklim finansman/sermaye/girişimcilik politikaları  ve (2) çevre ve iklim regülasyonlarıdır ”.

Bu ikisine eşzamanlı olarak ta, iklim değişikliği ile gerçekten mücadele etmek istiyorsanız bu değişim ve dönüşüm stratejisinin başına/öncelikli olarak “ Yeni Nesil Döngüsel/Sürdürülebilir Malzeme Üretimlerini” koymak zorundasınız. Nedenini aşağıda anlatacağız?

Bütün bunlar da ancak yukarıda bahsettiğim gibi devletlerin ve global kurumların ortak kararları, insiyatifleri ile yapılabilir. Devletler ve global kurumlar, yasal olarak öncülük yapmadıkları takdirde piyasaları dönüştüremezsiniz ve yönlendiremezsiniz. Çünkü dönüştüreceğiniz ve yönlendireceğiniz şey, devasa bir eko-politik paradigma değişimidir, dünya ekonomisini 180 derece farklı bir istikamete çevirmektir. Ve bunu da ancak çok çok güçlü/doğru global düzeyde insiyatiflerle/kararlarla yapabilirsiniz.

Neden İklimle Mücadelede Yeni Nesil Döngüsel/Sürdürülebilir Malzemeler Önemli?

7Cbasalia olarak bizler;  karbon emisyon sorununu çözmek, iklim değişikliğini ve çevre felaketini önlemek/ minimize etmek istiyorsak, mevcut karbon pozitif parçalı konvansiyonel teknolojilerle ve lineer ekonomi perspektifi ile vahşi madenciliğe dayalı, yerin altı kazılarak elde edilen elementlerle, kimyasallarla üretilen malzemelere son vermemiz gerektiğine inanıyoruz.

Bunun yerine; yerin üstündeki mevcut atıkları kullanarak “ Karbon Negatif Yeni Nesil Nano-Biyo/Yeşil Kompozit Malzeme Üretimine” yönelmeliyiz.

Dünya, özellikle karbon emisyonuna dayalı iklim değişikliği sorununu direkt ve indirekt etkilerle çözmek istiyorsa, acilen artan oranda “yerin üstündeki mevcut atıkları kullanarak” karbon negatif yeni nesil nano/biyo-yeşil kompozit döngüsel malzemeler üretmelidir.

Bugünün lineer ekonomi dünyasında malzeme üretmek için, yerin altındaki elementleri konvansiyonel madencilik teknolojisi ile elde etmeye çalışıyoruz ve bunu yaparken; “(i) çok su kaynağı tüketiyoruz (ve çok atık su bırakıyoruz), (ii) çok enerji harcıyoruz (karbon emisyonu yaratıyoruz), (iii) bir birim element eldesi yapmak için çok fazla tehlikeli katı atık bırakıyoruz (iv) ve çok fazla kimyasal kullanarak, tehlikeli kimyasal atıklar bırakıyoruz. Yani, malzeme üretim teknolojilerimiz ve modelimiz iklim değişikliğinin en büyük kaynağı ve sorunudur.

Geldiğimiz aşamada insanlık malzeme biliminde ve üretiminde yeni bir yönteme/ versiyona geçmediği takdirde, ne karbon emisyon sorununu, ne de iklim değişikliği sorununu çözemez. Örneğin, bugün itibarı ile, yerin altı kazılarak (çok yönlü çevre felaketi) hammaddeler veya madencilikle elementler elde ederek malzemeler/ ürünler üretmenin % 85’i sadece bina/ ev-inşaat yapımından geliyor. Yani, yaşadığımız iklim değişikliği/ çevre sorunlarının en büyük sebeplerinden biri, halen “yerin üstündeki malzemeleri/ atıkları kullanarak sağlam bina-evler yapma becerimizin olmamasından dolayıdır”; aynı şekilde diğer sektörler için de bu geçerlidir.

Dolayısıyla, ne kadar karbon negatif yeni nesil nano döngüsel malzemeler üretilebilirsek , o kadar direkt ve indirekt olarak karbon emisyon sorununu çözmüş olacağız. Çünkü karbon emisyon  sorununun ve iklim değişikliğinin en büyük kaynağı/ sebebi “mevcut konvansiyonel malzeme üretim yöntemlerimizdir”.

Karbon negatif yeni nesil nano döngüsel malzeme üretim hızı ile karbon emisyon sorunu/ iklim değişikliği ve çevre felaketlerinin artış hızı arasında ters orantılı bir korelasyon var. Ne zaman ki, büyük ölçüde malzeme üretimini “yerin üstündeki atıkları kullanarak yapabileceğiz”, o vakit karbon emisyon ve iklim değişikliği sorununu kökten çözme imkanımız olacak.Hatta, kalkınma ve refah sorunumuzu da çözeceğiz.

Yani, evleri- binaları, arabaları, uçakları- gemileri, tüm taşıt araçları, makine-ekipmanları, mobilyaları, teknolojik aletleri vs. , yerin üstündeki atıkları(yerin altındakileri değil) hammadde olarak kullanarak yeniden daha kaliteli malzemelere dönüştürebilirsek; o vakit karbon emisyon ve iklim değişikliği sorununu çözmüş olacağız.

İşte bizler 7Cbasalia olarak, enzim mühendisliği ve nano teknolojiye dayalı Döngüsel Basalia Teknolojimizle,bir çok yeni nesil malzemeyi “yeşil-biyo ” ürün olarak elde edebiliyoruz. Bu sayede elde ettiğimiz malzemeler, doğal kaynaklara(özellikle yerin altındaki) olan bağımlılığı azaltmakta, çevre dostu, sürdürülebilir/döngüsel, karbon negatif/nötr ve yeşil/doğa ile uyumlu olmaktadır.

Son tahlilde, iklimle gerçek anlamda topyekun mücadele etmek istiyorsak, mevcut malzeme bilimine dayalı konvansiyonel teknolojilere son vermeliyiz, yerine acilen yeni nesil döngüsel/sürdürülebilir malzeme üretim teknolojilerine yönelmeliyiz ve bu yönelme de piyasanın oluşması için devletler eliyle güçlü şekilde teşvik edilmelidir.