DÖNGÜSEL Olmayan, Sürdürülebilir OLAMAZ; dolayısıyla, sürdürülebilirlik kavramı yerine DÖNGÜSELLİK olmalı

Evren ve dünya (yaşamı) ,bilim ve felsefe temelinde yüce yaratıcı tarafından “ dönme ve döngü ” üzerine oturtulmuştur. Her şey mikro ve makro bazda kendi etrafında döner ve evren-yaşam düzenli bir döngüsellik içinde akar. Genel olarak, dönme ve döngü, atom üstü makro bazda “düzenlidir/lineerdir ve rastlantısal değildir” ama atom altı(kuantum) mikro bazda “kaotik ve rastlantısaldır”.


Dönmeyen ve döngüsel olmayan sürdürülebilir olamaz

 

Dolayısıyla ve aslında, “ sürdürülebirliğin” temelinde de örtülü bir şekilde evrenin ve yaşamın ilahi kuralı dönme ve döngü vardır. Özetle , dönmeyen ve döngüselliği olmayan hiç bir şey ” sürdürülebilir” değildir ve olamaz aslında.


Bazı kelimeler ve kavramlar, asılları karşısında çaresiz, yetersiz kalır. İşte bunlardan biri de aslı karşısında çaresiz ve yetersiz kalan “ sürdürülebilirlik kavramıdır ”.  Aslı, esası “ döngüsellik ” kavramı olması gerekirken; ne yazık finansal piyasa baronlarının terminoloji diktesi(yönlendirmesi) ile bu alanda anlatılmak istenenler kısıtlı/eksik, yanlış “ sürdürülebilirlik ” kavramı ile paketlenip piyasaya sürülmüş durumda.


Ve haliyle herkeste bu kavramı fiyatlıyor ve aslı karşısında yetersiz kalan bu kavramla değerlendirmeler yapılıyor…


Peki nereden çıktı bu son dönemin moda/itibar kavramı “ sürdürülebilirlik ” ? İmaj, prestij, değerleme, fiyatlama ve algı politikası için neredeyse iş ve ekonomiye dair hayatın her alanında “ anlatılmak istenenlerin genelde önüne konulan bu sihirli kavram ”nereden çıktı? 

 

Sürdürülebilirlik kavramı, açıkçası her hangi şirketin, kurumun ve/veya faaliyetin, mali(elbette yönetsel de) açıdan sağlıklı ve istikrarlı olarak devamını anlatan ve bu amaçla faaliyetle ilgili ölçme- değerlendirme yapılan “ referans ” bir kavram haline gelmiştir. Buraya kadar sorun yok aslında. Sorun,  aslı karşısında çaresiz kalan bu kavrama,  boyundan büyük bir amaç ve hedefle ilgili yüklenilen misyon ve roldedir.


Sorun, Lineer Ekonomi ve Konvansiyonel teknolojilere dayalı olarak gelişen ve dünyamızın/medeniyetimizin başını belaya sokan küresel kapitalizmin ürettiği bir kavram olan “Sürdürülebilirlik kavramına, ”  iklim değişikliğinin zorlaması ile içine girdiğimiz yeni medeniyeti/ekonomiyi/dünyayı anlatmak bakımından ona yüklenmeye çalışılan eğreti misyondadır.


Bizatihi bu kavram ve anlatmak istediği de zaten başımızı derde sokan(sorumlu olan)  “lineer medeniyet ve ekonomi“ perspektifinden ve iş yapma tarzından gelmektedir. Mevcut Lineer Ekonomi/Medeniyet ve konvansiyonel teknolojilere dayalı küresel kapitalizm ve buna bağlı iş yapma süreçlerinde önemli olan  “ kurumların kar odaklı devamlılığın sağlanması ve bunun için topyekün yapılması gerekenlerdir ”.


İşte sürdürülebilirlik kavramı açık ve örtülü olarak esasında bunu ifade etmektedir. Bu kavramın doğasında örtülü olarak  , “ önce kar, sonra çevre/eko-sistem ” var. Yani, bu kavram bize örtülü olarak “ önce çevre/eko-sistem demiyor, kar için eko-sistem diyor”…


Herkesin moda haline getirdiği, neredeyse artık tüketici ve piyasa algısı bakımından prestij ve imaj haline dönüştürülen “ sürdürülebilirlik” kavramı ,ne yazık lineer ekonomi bakış açısı ve üretim-tüketim modeli” ile konvansiyonel teknolojilere, mali açıdan (bilanço, gelir tablosu, temettü dağıtımı vs.) sadece kara ve bu amaçla ortaya konulan faaliyet stratejilerine dayanmaktadır.


Lineer ekonomi ve konvansiyonel teknolojilere dayalı gelişen küresel kapitalizm ve buna bağlı global eko-politik kurumsal yapılanmalarda ne yazık indirect dolaylı bir etki olarak ta , “ bireysel-şirketsel, toplumsal-siyasal karlar/getiriler/çıktılar” çoğu zaman bu eko-sistemin dayatması ile zaten “kısa vadeli bir bakış açısını” dikte ediyor.


Aslında, indirect etki olarak “ sürdürülebilirlik” ; dünyamızı ve medeniyetimizin başını belaya koyan “ kısa vadeli bakışın ve yaklaşımın(kar/getiri/çıktı bakımından) ortaya çıkmasına da neden oluyor. Siyasi-devlet düzeyinde ve özel sektör düzeyinde de farklı sebeplerden dolayı medeniyetimizi bataklığa sokan, hep bu kısa vadeli bakış açısıdır(kavramın dikte ettiği dinamiklerden dolayı) aslında…


Maksimum ömrü 5 yıl olan bir hükümetten/başkandan veya CEO’dan uzun vadeli bir çaba bekleyemezsiniz. Ne olacaksa benim dönemimde olmalı ki;   “ karşılığını koltuk ve/veya para, sair çıktılar olarak” alayım yaklaşımı ile uzun vadeli politikalar /projeler yürütülemez.


Son tahlilde, medeniyetimizi ve dünyamızı  “ i-Global eko-politik bataklığa, ii-Ekolojik bataklığa saplayan ve iii-İnsana ve topluma dair erdemli değerleri yok eden “ lineer ekonomi ve konvansiyonel teknolojilere dayalı vahşi küresel kapitalizm ve onun “ ne olursa olsun önemli ve öncelikli olan kısa vadede kar etmektir yaklaşımını temsil eden “ sürdürülebilirlik ” kavramı,   asla “ iklim değişikliğine karşı mücadeleyi ve çevreyi önceleyen bir yaklaşımı- bakış açısını ve buna bağlı değerlendirme ve algı yönetimini temsil edemez(yetersizdir) ve etmemelidir.


Her Medeniyet Kendi Kavramları İle Var Olur

 

Yeni medeniyet YEŞİL ve DÖNGÜSEL bir eko-sistem üzerine gelişecektir. Her medeniyet, kendi kavramları üzerine inşa edilir. Eğreti kavramlar üzerine oturtulan medeniyetler sapmaya ve çökmeye mahkumdur.


Felsefe bilim yapar, bilim teknoloji ve teknoloji de medeniyet yapar. Medeniyetin kavramları da bu bütüncül sebep-sonuç dinamiklerinden doğar ve gelişir.


Dolayısıyla, yeni medeniyet kavramsal olarak sürdürülebilirlik üzerine değil; DÖNGÜSELLİK üzerine, felsefesi üzerine oturtulmalıdır. Çünkü, döngüsel olmayan doğası gereği sürdürülebilir olamaz. Döngüsellik, zaten sürdürülebilirliği otomatik olarak içermekte ve daha büyük bir felsefeyi ve bakış açısını sunmaktadır.


Dünyadaki tek döngüsel (biyo) teknolojiye sahip olan 7Cbasalia, döngüsel bir dünyanın ve medeniyetin oluşmasına önderlik yapacak bir şirkettir; dolayısıyla  ve haliyle yeni medeniyetin kavramlarının, kültürünün, değerlerinin oluşmasına da taraftır.  


Ecmain       

Prev Post2025 sonrası Yeni Dünya: Yeşil ve Döngüsel ve Ekonomiye dair bir ÖNGÖRÜ
Next Post3.kitabım " Yeni Bir Dünya : Döngüsel Medeniyet" ten kristalize notlar

Leave a reply