Bu öngörümü; başlangıçta ortaya koyacağım “ 3 ön kabulü ” kabul ederek okumalısınız; yoksa “saçma” diyerek okumanıza gerek yok.

1. Bu öngörüm; 9 Nisan 2025′ te “ www.necdetergun.org ” web sayfamda ve 2 hafta önce linkedin sayfamda paylaştığım 2025- 2040 Dünya Ekonomi/Politiği (Türkiye dahil) ile ilgili projeksiyonlarımı ortaya koyan “ KÜRESEL KUSURSUZ FIRTINA İLE ÇÖKÜYORUZ ” adlı makalemin(Dolar ve Dolara Bağlı Finansal Sistemin/Ponzinin Nasıl Çökeceğini/Altının İntikamını da anlatıyor) devamı niteliğinde ve temelindedir (mutlaka göz atmanızı tavsiye ederim).

• Her büyük keşif/ her medeniyet dönüştürücü inovasyon, devrimsel fikirler aslında keşfedicisinin eseri değil; onun, ilahi kozmik sistemle kurduğu yüksek rezonansın sonucudur. Çünkü, niyetle ve çabayla/liyakatle zihin hazır olunca, kalp saflaşır ve sistem perdeyi aralar; bilgi yukarıdan(rezonansla) iner ; zihin onu sadece ” aktarır/şifrelerini çözer “, eller şekillendirir, akıl da ortaya koyar vs.

Tarih boyunca gerçek mucitler, düşünürler ve bilge önderler; Yaratıcı Aklın değil, aslında “ Alıcı Bilincin Temsilcileridir (ki ben buna Kozmik Antenler diyorum) ”. Çünkü “ hakiki/dönüştürücü bilgi ” yaratılmaz (vardır zaten), sadece çağrılır/alınır. Peki kime akar, kim alır? Niyetine-çabasına, liyakatine/misyonuna ve kozmik sistemin amacına göre onu çağıran/ titreşen kalbe(lere) akar ve o kalp(ler) alır.

• Kuran’da çok sevdiğim(metaforik anlatım) Al-i İmran Suresi 54.ayeti der ki; “onlar(kafirler), bir oyun kurmuşlardı; Allah da oyun kurdu. En İyi oyun kuran Allah’tır”. Onlar hile yaptılar, Allah’ta onlara hile yaptı. Allah, düzen kurucuların en hayırlısıdır. ”     

 Şimdi bu “ 3 ön kabul ” üzerinde öngörümüze devam edelim…

İnsanlık tarihinin her döneminde, aşırı ve ahlaksız güç birikimleri ( kibir ve zulüm yapanlar dahil) kozmik/ilahi mekanizmalarla törpülenmiştir. Bu mekanizmalar, kimi zaman doğal afet, kimi zaman toplumsal devrim, kimi zaman da görünmeyen bir tuzakla/vesilelerle işlemiştir. Bütün bu törpülemeler ve sıfırlamalar, doğa ve sosyal(piyasa) yasalarına göre olmuştur.

Ne yazık, 21. yüzyılda, insanlığı felaketin eşiğine getiren lineer ekonomiye dayalı küresel kapitalist medeniyet, vicdansız bir finans sistemi/baronları oluşturmuştur. Ve bu vicdansız finans sisteminin ulaştığı aşama da , gezegende görülmemiş bir kara(ahlaksız) servet yığılmasına yol açmıştır.

İşte tam da bu aşamada (2009’da), insan yapımı gibi görünen ama kanımca/inancımla kozmik sistemde bilinçli şekilde rezonansla (yukarıdaki 2 ve 3 ön kabule göre) ortaya çıkan BITCOIN adında digital/sanal/kripto bir araç var.

   BITCOIN : Görünürde Özgürlük, Gerçekte İlahi bir Tuzak m?

Bitcoin, ilk bakışta/gerçekte:

• Merkeziyetsizdir,
• Devletlerden bağımsızdır,
• Kişisel finansal özgürlük sağlar gibi görünür.

Ama hakikatte:

• Kayıt dışı, izlenemez sermaye transferinin kapısını açmış,
• Servetlerini legal sistemin dışında tutmak isteyenleri “ güvende hissettirmiş ”,
• Ahlaksız yollarla edinilen servetin yeni cüzdanı olmuş, piyasaya (legalize) giriş kapısı olmuştur.

2025 itibariyle dünyadaki toplam servetin yaklaşık %35’inin kayıt dışı, ahlak dışı ya da adaletsiz yollarla elde edildiği tahmin edilmektedir (IMF, UNODC, Tax Justice Network). Bu yaklaşık 150 trilyon dolarlık bir kara servettir. Bu ahlak dışı küresel servetin büyük bölümü de, giderek hem Bitcoin ve kripto türevlerle saklanır hâle(varlık etkisi) gelmiştir, hem de piyasa giriş(tüketim-yatırım) yapmaktadır.

Bu bağlamda, bugün Bitcoin’e yatırım yapanlar, aslında servetlerini özgürleştiriyorlar mı, yoksa İlahi/Kozmik Sistem’in kurduğu bir tuzağın içinde farkında olmadan birikiyorlar/toplanıyorlar mı ?

 Şimdi Kozmik/İlahi Sistem Açısından Bakalım :

“ Döngü ve Denge ” üzerine kurulu İlahi/Kozmik Sistem, “ dengeyi bozanı önce yükseltir, hatta saptırır, sonra dengeyle sınar/törpüler ”. Epey bir süredir kara para sahipleri, vicdanı eksilmiş varlıklar, küresel tekel sahipleri bu dijital ceplerde toplandı. Ve bunu, haliyle İlahi/Kozmik Sistem de izledi ve kayıt altına aldı. Vakti geldiğinde de, emin olun ki en büyük tuzak ve oyun kurucu, dünyadaki halifeleriyle/vesileleriyle fişi çekecektir.   

BITCOIN, görünüşte özgürlükçü, teknik ve tarafsızdır ama kanımca ilahi/kozmik sistem kozmik açısından bakıldığında “mükemmel bir tuzaktır” ve “KÜRESEL KUSURSUZ FIRTINA ile ÇÖKÜYORUZ “ adlı makalemde de ortaya koyduğum gibi 2030’larda bir gecede sıfırlanacak ve burada park eden ve bu araç üzerinden piyasaya giren bütün ahlak dışı servet (ne yazık iyi niyetli yatırım amaçlı olarak pozisyon alanlarda kaybedecek) yok olacaktır.  

Şimdi 2030’a yaklaşırken(2027-2030 ivmelenerek artacak kriz );  gezegenimiz, iklim, ekonomi(eski) ve insan-sosyal/toplumsal/medeniyet dizaynı açısından çok boyutlu KÜRESEL KUSURSUZ bir FIRTINA İle Çökecek ve o gün;  “ sistem dışı saklanan, vicdansızca biriktirilen bu kripto servetler, emin olun (i) ya siber fırtınayla, (ii) ya doğal sistemsel/finansal olarak çöküşle buharlaşacaktır.”

 Ve Bitcoin’in buharlaşması, bir dijital çöküş değil; ilahi adaletin(özellikle de ALTININ İNTİKAMI) bir tecellisi olacaktır. O yüzden bana göre, Bitcoin,  İlahi/Kozmik Sistemin, görünürde “insan eliyle” tasarlanmış ama aslında “İlahi/Kozmik Sistemin sarmalına alınmış” bir dizayndır.

Ahlak dışı servetlerin toplanması, kayıtlanması ve sonunda yok edilmesi için zemin hazırlamıştır. Kanımca, tıpkı Firavun’un sarayında büyüyen Musa gibi, Bitcoin de sistemin içinde doğmuş ama zamanı geldiğinde onu yıkacak bir “ Kozmik Musa ” gibidir.

İlahi/Kozmik Sistemde, hiçbir şey rastlantı değildir. Bitcoin ve benzeri kriptolar, şuurdan yoksun ahlak dışı zenginliklerin kefareti olarak kullanılmıştır. Kripto paraya yatırım yapmak, sadece ekonomik bir tercih değildir. Bu aynı zamanda “etik/vicdani bir pozisyon ”dur. Çünkü bu yatırımın nereden beslendiği ve neyi sakladığı/amacı, ilahi/kozmik terazide er ya da geç tartılacaktır.

 Emin olun ki, vakti geldiğinde ( ki tahminim global kriz 2027/28’de -güçlü ilk spazmlar- kendini güçlü bir şekilde hissettirmeye başlayacak ve 2030’da kusursuz küresel bir fırtınaya dönüşecek ) bu kefaret sınanacaktır.