Hayatım boyunca ve özellikle 40 yaşından sonra iflah olmaz bir istekle nasıl bir kozmik ve ilahi sistemin parçası olduğumuzu hep merak etmişimdir.
Araştırmalarım,okumalarım,dinlediklerim,analizlerim ve sezgisel sentezlerimle/ilhamlarımla kendimce(ikra) içinde bulunduğumuz ALLAH SİSTEMİNİN “ Helezonik(titreşim),Holografik,Holistik, Hakiki ve Vizyon Manyetik Alanlı,Matriks Temelli, Kozmik bir Akıllı Tasarım ” olduğuna artık inandım.
Bu matriks temelli kozmik sistem, mitolojide,efsanelerde,kadim bilgilerde,Sümer Yazıtlarında,din kitaplarında ve sair metafizik kökenli ilahi kitaplarda, genel olarak (1) Hakiki Kozmik Yapı (buna misal alem diyorlar/öldükten sonra gideceğimiz esas mekan gibi ) ve (2) Vizyon Manyetik Yapı (fiziki olarak içinde bulunduğumuz ve tekamül(sınav) ettiğimiz dünya, yalan/rüya/kopya/hayal/gerçek olmayan alem ) olarak karmaşık bir şekilde anlatılmış. İsmail Keçeci’nin HAYKATRA kitabında ise kozmik sistem metodolojik olarak oldukça güzel aktarılmıştır.
KURAN’da zaten AYETÜL-KÜRZİ(Kürz’ün ayeti) süresi ile aslında en tepede/ makro olarak içinde bulunduğumuz KÜRZ kozmik sistemini anlatıyor. Kuran, metaforik, sırlı ve karmaşık bir anlatımla 1800 Gürz’den oluşan ve bunlardan bir tanesinin içinde olduğumuz Kürz sistemini(kopyasını-vizyonunu ve hakikisini asılını/esasını) anlatıyor.
Cennet diye aktardığı ise nihai konağımız aslında,Gürz’ün içinde değil; Kürz’e geçişte yeni oluşacak(daha gelişmiş üst boyutlarda) bir kozmik yapıyı (19.boyu sonrası mutlak varlık olacağımız boyut) anlatıyor(cennet aslında bizim açımızdan 3.kozmik yapıdır).
Kuran’da Müdessir Suresinde zaten “ üzerinde 19 var ” diye ayet var ve aslında Kuran’ın hangi kozmik boyuttan aktarıldığı(19.boyutun üzeri KADİRİ-MUTLAK) ve içinde bulunduğumuz 19 boyutlu sistemden bahsediyor.
Vizyon manyetik alanda olan dünyamızda müteakip defalar enkarne olarak 19.boyutlu kozmik sistemdeki öğretiyi “ birlik bilinci ile tatmin edici düzeyde alanlar/ Rahman Boyutuna ulaşanlar ” cennete gidecek, yani asıl/esas/ hakiki,misal aleminden sonraki üst boyuta geçecek ve yeni mekan şartlarına /kriterlere göre daha gelişmiş bir yaşam (o mekanın big bangı olacak,yeni elementlerle vs) olacak.
İşte metaforik olarak cennet diye tanımlanan bu üst boyuta geçiş için de varlık olarak yolculuğumuz BİLİNÇ DÜZEYİ/aşamaları açısından, “ (1) BEŞER olarak başlamakta, sonrasında defalarca yaşadığımız enkarnelerle bilinçlenerek önce (2) GERÇEK İNSANA dönüşüyoruz, en sonunda da nihai hedef (3) HAKİKİ İNSANA ulaşıyoruz ”.
BİLİNÇ olarak “ (1)BEŞER- (2)GERÇEK İNSAN – (3) HAKİKİ İNSAN ” Yolculuğumuz
Beşer’i bilinç olarak aşağıdaki gibi tanımlayabiliriz.
“ Beş” er ,yani kısıtlı 5 duyu,2 algı(dualite), 3 boyutlu uzay-zaman maddesel boyutunda göreli gerçeklikle zamana ve mekana göre düşünen ve yaşayan varlık.
Dualite algıyla, korku ve beklentilere,arzu ve ihtiraslarla ve ferdi(bencil) bilince göre yoğun duygu fırtınaları içinde düşünen ve yaşayan varlık.
Beşer, 2.boyut piramidinin(hayvanlar) en tepesinde tekamülen en gelişmiş canlı olan ve % 99 DNA uyumlu Bonobo Şempanzesinin bir üstündeki kalp çakrası kısmi açık olan şeriat/din boyutundaki düşünce ve evrim seviyesindeki varlık.
Beşer, vizyon manyetik alanın 3.boyutunda olan dünyamızda Rahim Boyutunda(cehennem) yaşam sürer ,dualiteler, yargılar,arzular,beklentiler,korkular,endişeler içinde yoğun duygu fırtınalarıyla(ateşler içinde/cehennemi yaşayan) ölüm ve zaman kavramlarının olmadığını henüz idrak etmeden şeriat/din düzeyinde yaşayan varlıktır.
Beşer(bilinç) ne zaman ki, ölümün olmadığını(5.boyut),yerine çözülümün olduğunu ve defalarca enkarne olduğunu ve zamanın(6.boyut)olmadığını bilinçlenip idrak edince gerçek insana(2) doğru yolculuğu başlar.Beşer(bilinç), kısıtlı 5 duyusu,2 algısı,zamana ve mekana göre 3 boyutlu göreli gerçekleri toplayarak hakikate doğru ilerledikçe gerçek insana yolculuğu başlamış olur.
Beşer’den gerçek insana erişen bilinç, artık “ Yaratan(8-11) ve Rahman Boyutuna(11-19)” doğru ilerler.
Artık,maddesel boyutta zamana ve mekana dair göreli gerçeklerle evrilmiş Hakikati(eşyanın hukununu) kavrayıp,idrak etmiş “Birlik Bilinci ” ile erdemli düşünce ve davranışlar sergileyen ve düşünce ile yaratım yapma beceresine ulaşmış varlıktır. Yani, Kuran’da Allah’ın esmaları ile donattığı dediği insanoğlu hali ,size ŞAH damarınızdan daha yakınım hali.
Bu bilinç düzeyinde, yargı yoktur,yani arzu ve beklentilerine göre iyi-kötü çirkin-doğru-yanlış diye niteleme ve yargılama yoktur. Bu bilinç düzeyinde artık “ nötür algı ve idrak ” vardır. Yani, gelene geldiği için,gidene gittiği için karışmayan,olanı-biteni sadece varolduğu için kabul eden (hayır ve şer Allah’tandır hali) ve tercihlerini buna göre yapan varlık vardır.
Gerçek İnsan, bilinç olarak önce Yaratan/Rab(ışık) ve sonrasında da Rahman boyutunda(hiçlik) tekamül ederek Gürz döngüsünü(vizyon manyetikte) tamamlayarak Kürz dışına çıkarak HAKİKİ İNSAN’a reenkarne(asıl yeniden doğuş budur) olarak geçer.
Bilinç düzeyi/tekamülü açısından “ Beşer ve Gerçek İnsan ” , henüz 19 boyutlu (hakikinin kopyası) olan Vizyon Manyetik Alandadır (parçası olan 3.boyutta dünya) ve defalarca enkarneler yaşamaktadır.
Toplamda 3 * 26.000 (3 tur Gürz yılı/yani foton kuşağı ) yılda, yani 78 bin yılda Rahim-Rab(Yaratan)- Rahman Boyutlarında bilinç olarak evrilmekte/gelişmektedir.
Hakiki İnsan, bilinç olarak içinde somut olarak bulunduğumuz vizyon manyetik alanda (yalan/kopya/rüya) yaşamaz.19.boyutlu sistemi bilinç olarak tam anlamıyla tamamlamış ve artık 19.boyutun ötesinde 20.boyutta mutlak boyutta yeniden reenkarne(gerçek yeniden doğuş) olandır.
Yani, şeriatta/dinde anlatılan ve ruh olarak bildiğimiz varlığın dünya aleminden başarı ile mezun olması ve ebedi dünyasında yeniden doğmasıdır diyelim.
Tüm beşerlerin/insanların asıl hedefi, Hakiki İnsana (bilinç/tekamül olarak )erişmektir. 19.Boyut aslında Kuran’da Sırat-al Müstakim diye bahsedilen hani Hz.Muhammed’in miraçla(kozmik bedenleri ile yaptığı 19.boyuta kadar olan astral seyahat) ulaştığı ve GÜRZ’ün son aşamasıdır,sınırıdır.
Hakiki İnsan, artık Sırat-al Müstakim sınırını(Gürz sınırı) geçmiş olan ve mutlak boyutta yeni 19 boyutlu kozmik sistemde yeni oluşacak yapıda daha üst versiyon prensiplerde tekamül ederek yaşam bulacak /reenkarne olandır.
