Demokrasi, insan toplulukları açısından birlikte, işbirliğinde yaşamın ve refahın garantisi ve hatta zorunluluğudur aslında. Bu açıdan demokrasi, adaleti, özgürlüğü, karşılıklı saygıyı (empatiyi), yaşam hakkını ve hukuku da temsil eder.
Demokrasi, salt insan toplulukları açısından refahı ve özgürlükleri sunabilir ama LİNEER bakış açısı ile dizayn edilen demokrasi, refahın ve özgürlüğün “ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİ ” garanti etmez.
İnsanoğlu, özellikle büyük refah ve kalkınma artışı yaşadığı son 250 yıllık dönemde, lineer demokrasinin (ve serbest piyasa ekonomisinin/ki zamanla vahşi kapitalizme evrildi) refahı ve sürdürülebilirliği garanti edeceğini zannederek bugüne kadar yaşadı. Ama geldiğimiz aşamada, bu vasat lineer demokrasi/medeniyet; hem kendini, hem de dünyamızı felaketin eşiğine sürükledi.
Neden sürükledi ? Ve niye sadece insanlar arasında oluşturulan kısıtlı lineer demokrasi sürdürülebilirliği(ve hatta refahı) tek başına garanti etmedi/edemez?
Çünkü, insanoğlu, dünyada var olan diğer varlıkların yaşam hakkına, hukukuna (varlık bilinci ve fonksiyonu bağlamında) ve yaşamsal unsurlara, kısaca diğer canlı ve cansız unsurlara saygı göstermedi ve yeterince önem vermedi, bencilce sadece kısa vadeli kendi çıkarlarını düşünerek/öncelikleyerek yaşadı.
Yani, insanoğlu bu dünyayı birlikte yüksek bir birlik bilinci(ECMAİN) ve işbirliği/saygı ile “ mikroorganizmalarla, bitkilerle, hayvanlarla, toprak, su ve hava ” ile paylaşması gerekirken, ne yazık paylaşmadı ve bu 6 unsurun/varlığın yaşam hakkına/hukukuna tecavüz etti.
Bundan dolayı da şimdilerde , hem kendi hayatını, hem de bu 6 varlığın/unsurun hayatını tarumar ederek, topyekün dünyamızı iklim değişikliği ile felaketin eşiğine getirdi. Bundan dolayı da ,bizzat kendi eliyle bozduğu bu 6 unsur/varlık, şimdilerde bozguncu insanoğluna saldırıyor/yaşamanı cehenneme çeviriyor/çevirecektir.
Ne yazık, insanoğlu lineer ekonomi ve parçalı konvansiyonel teknolojilere dayalı vahşi kapitalist sistemle, hem kendi içinde yetersiz demokrasisi(toplum bazında ve toplumlararası) ile kendi geleceğini, hem de diğer unsurlara/varlıklara karşı demokrasiyi(katılımcı) katletti.
Demokrasiyi katlettiğinizde, haliyle “ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ” nizi (refahınızı/yaşamı) de belli bir sürede katletmiş olursunuz. Daha önce defalarca da belirttiğimiz üzere, sürdürülebilirliğin devamının garantisini de “ döngüsellik sunar ”.
Ve yer ile gök arasında “sürdürülebilir döngüsellikte”, aslında toprağın altında mikroorganizmalarla bitki kökü arasındaki ilişkiyi kurmakla başlar ve devamında da bitki ile yer üstünde diğer 6 unsurun birlikte harmoni ile varlık bilinci/saygısı ile yaşamasına kadar uzanır.
Lakin, insanoğlu lineer ekonomi ve parçalı(bütüncül olmayan)konvansiyonel teknolojilerle refahı bencilce çoklamaya çalışırken, bu dünyayı birlikte demokratik bir anlayışla birlikte paylaşması gereken diğer 6 unsurun hassasiyetlerine dikkat etmedi, onlarla uyumlu hareket etmedi ve geldiğimiz aşamada hem kendisinin , hem de onların hayatını mahvetti.
7Cbasalia Vizyonu ve Global Stratejisi : Döngüsel Basalia Demokrasisi
İşte 7Cbasalia Vizyonu(global stratejisi), sahip olduğu DÖNGÜSEL BASALİA TEKNOLOJİSİ ile insan eliyle bozulan bu muhteşem döngüsel demokrasiyi yeniden tamir edip, sürdürülebilir-döngüsel bir sisteme oturtmayı hedeflemektedir.
Biz buna DÖNGÜSEL BASALİA DEMOKRASİSİ/medeniyeti diyoruz….
Yani, BASALİA DÖNGÜSEL TEKNOLOJİMİZ ile 7 unsura/bileşene/varlığa birlikte (ecmain ile) yaşamayı taahhüt ediyoruz, sunuyoruz. Çünkü, BASALİA DÖNGÜSEL TEKNOLOJİSİ, bütüncül bir bakışla ve işbirliği ile 7 unsurun tüm yaşamsal haklarını ayni anda korumaktadır, insan dışındaki 6 unsura/varlığa, “ katılımcı bir demokrasi anlayışı ve birlik bilinci ” ile onların yaşam haklarına/varlık fonksiyonlarına da saygı göstermektedir.
…İşte bu yüzden, ismini döngüsel teknolojimizin keşif sahibi, bilim insanı Ahmet BAŞAL’dan alan “ basalia ” nın önüne 7C koyduk (7Cbasalia)….
“ 7C ” : 3 farklı mesajı ayni anda temsil ediyor, içeriyor…
(i) 7(C) COMPONENT :
Yani 7 unsuru/bileşeni/elemanı, (insan-hayvan-bitki-mikroorganizma-toprak-hava-su) ,varlıklar arasındaki birlik bilincine dayalı katılımcı-döngüsel demokrasiyi/saygıyı/hukuku temsil ediyor. Basalia Döngüsel Teknolojimizin bu 7 unsura/bileşene yaşam hakkını/saygısını temsil ediyor. Teknolojimizin uygulamalarında bu 7 unsurun/bileşenin yaşam hakkına her daim saygı göstereceğimizi, onların varlıklarıyla uyumlu çözümler sunacağımızı taahhüt ve garanti eder.
(ii) 7(C) CONTINENT :
Ayni zamanda 7 kıtayı, tüm dünyayı kapsayıcı bir bakışla kucaklayacağını temsil eder. Basalia Döngüsel Teknolojisinin tüm insanlığa birlik bilinci (ecmain felsefesi) ile eşit mesafede hizmet edeceğini, saygı göstereceğini, işbirliği ve iş modellerinin de buna göre olacağını taahhüt eder
(iii) 7(C) CİHAN/ANADOLU:
Ayni zamanda, Basalia Döngüsel Teknolojisinin Anadolu’dan çıktığını(Yedi Cihan perspektifi), Anadolu’nun 7 bölgesini ve 7 bölgesinden Yedi Cihana yansıyan ve tüm insanlığı ve dünyayı ANADOLU VİCDANI (birlik bilinci) ile kapsayacak olan “ sevgiyi, adaleti, merhameti, paylaşımı ve birlikteliği(ECMAİN felsefesini) ” temsil eder.
Bildiğiniz üzere, “ felsefe bilim yapar, bilim teknoloji üretir ve teknolojide medeniyet yapar.”
İşte Basalia’da 35 yıllık dev bir yolculuk sürecinde, “ tüm varlıkların yaşam hakkına saygı gösteren bilim insanı Ahmet Başal’ın döngüsel bir kainat felsefesinden (döngüsel demokrasi) çıktı, bu döngüsel felsefe de kendine özgün bütüncül bir multi-disipliner bilim yaklaşımı üretti”. Bu bütüncül multi-disipliner bilimde, dünyanın ilk ve tek döngüsel teknolojisini (Basalia) ortaya koydu.
İşte bendeniz 2015’ten beri ve tüm 7Cbasalia ekibi , bilim insanı Ahmet Başal’ın 35 yılda geliştirdiği bu Döngüsel Teknolojiye dayalı olarak tüm varlıkların yaşam haklarına saygı duyan/koruyan, yüksek birlik bilinci ve paylaşım vizyonuyla “ yeni bir medeniyet tasarımı/döngüsel demokrasi ” ortaya koymaya çalışıyoruz, mücadele ediyoruz.