Dünya, iklim krizine karşı en sert ve varoluşsal tehdit dönemine(2025-2045) giriyor. Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenlemesi (CBAM), Türkiye’de hazırlanan İklim Kanunu, küresel finansın “yeşil kriterleri”. Bütün bunlar , sanayiyi ve sanayinin asıl finansörü olan bankacılık sektörünü aynı noktada buluşturuyor: “ Karbon Yükü”.

Ki, aslında karbon (karbon bazlı bir dünyada yaşıyoruz ve karbon da yaşamın en kıymetli elementlerden biridir), onu doğru/temiz ve verimli kullanılacak teknolojilerle (ör. Basalia) bir yük değil; bilakis zenginlik-refah/sürdürülebilirliktir.

Bizler 7Cbasalia olarak, “ iklim/çevre ve kalkınma sorunlarını çözmek istiyorsak, mutlaka mevcut lineer sisteme ve konvansiyonel teknolojilere dayalı malzeme üretimini/malzeme bilimini/teknolojisini değiştirmemiz gerektiğini söylüyoruz.

Ve devamında da diyoruz ki; iklim/çevre ve kalkınma sorunları ancak “ yeni nesil karbon negatif döngüsel/yeşil malzeme üretimi ile eşzamanlı çözülebilir. ” İşte bu çözümün dünyadaki en büyük adreslerinden biri de “ Döngüsel Basalia Teknolojisidir”.  

Şimdi bugün itibarı ile lineer ekonomi ve konvansiyonel teknolojilere dayalı bir dünyada malzeme/gıda üretimlerine bakalım…

Bugün Sorun Nedir ?

Bugün dünyanın en büyük varoluşsal sorunlarından biri iklim krizidir. Ve geldiğimiz aşamada da küresel ekonomi (özellikle sanayi ve finans temelinde), karbon yükü üzerinden topuz zoruyla yeniden şekillenmeye başlıyor.

• Sanayi tarafı:
  • Ağırlıklı fosil yakıtlara dayalı yüksek enerji üretimi ve tüketimi , doğrudan karbon ayak izi yaratıyor.
  • Hammadde ihtiyacı (başta çimento, demir-çelik, kimya gibi bir çok sektörlerde), aşırı doğal kaynak tüketimi ve doğal kaynakların tükenmesi + vahşi depolamaya dayalı katı atık sorunu + su ve atık su sorunu + kimyasal kirlilik + karbon salımı(emisyon) yaratıyor.
  • Sonuçta, artık her üretim süreci/ adımı karbon maliyetiyle (şimdilerde karbon ayak izi konuşuluyor ama yakında su ayak izi ve diğer elementlerin ayak izleri de de bu maliyete dahil olacak) şekilleniyor.
• Finans tarafı:
  • Finans sistemi için bu karbon yükü artık “dışsal/indirekt maliyet” değil, doğrudan finansal risk olmaya başladı.
  • Bankalar ve yatırımcılar, kredilendirme süreçlerinde karbon yoğun sektörleri yüksek riskli sınıfta görüyor ve yakında yeşil-döngüsel olmayanlara kredi-finansman ve sermayeye erişim hem çok pahalı olacak hem de kısıtlanacak.
  • Sigortacılar, karbon regülasyonları ve iklim felaketleri nedeniyle sanayi şirketlerini daha maliyetli teminat altına alıyor. Zaten büyük sorunlardan biri de iklim krizi(sadece karbon yükü/emisyonu değil) ile sigortacılık sektöründe de yaşanacak.
• Regülasyon (Global Düzenleyici-Denetleyici Mevzuatlar) tarafı :
  • Avrupa Birliği’nin CBAM uygulamaları, ihracatta karbon bedeli.
  • Türkiye’nin hazırladığı İklim Kanunu, iç piyasada karbon maliyetlerini artıracak.
  • Bu düzenlemeler, sanayiye doğrudan ek maliyet; finans içinse yatırım değer kaybı anlamına geliyor.

Sonuçta;

• Sanayinin karbon yükü/ borcu , üretim maliyetlerini, rekabet gücünü ve ihracat kabiliyetini tehdit etmeye başladı.
• Finansın risk algısı , karbon yoğun sektörlere sermaye akışını kısıtlıyor, kredileri pahalılaştırıyor. Bankalar, yakın bir gelecekte artan bir şekilde yeşil üretim yapacak şirketlere yönelmek zorunda kalacak ( konuyla ilgili daha detaylı önceki makalelerimizden https://lnkd.in/p/dV5ir_4K)
• Muhtemelen fazla uzun olmayan bir dönemde de, ülkesel ve global regülasyonlarla banka kaynaklarının yeşil ekonomiye(karbonsuz üretime) yönlendirilmesi ile ilgili çok daha fazla hazine/maliye ve merkez bankası teşvikleri/motivasyonları/yasal limitler vs gündeme gelecek.

Yani aslında “ sanayi ve finans ” aynı gemide. Biri karbon baskısında ezilirken, diğeri aynı baskıyı/sorunu finansal kayıpla fiyatlıyor. Ve bundan sonra, ya bu ikili birlikte dönüşecek, ya da birlikte kaybedenlerden olacaklar.

Peki Çözüm Nedir?

Hem özelde karbon ve genelde iklim sorununu, hem de kalkınma sorununu eşzamanlı çözmenin yegane adresi,  “ Yeni Nesil Karbon-Negatif Malzemeler ” üretmektir.

Karbon Negatif Malzeme Üretiminde Döngüsel Basalia Teknolojimizin Benzersiz Farkı

İşte enzim mühendisliği ve ileri dönüşüme dayalı Döngüsel Basalia Teknolojimizin benzersiz farkı burada ortaya çıkıyor. Bizler 7Cbasalia olarak, sadece “atık-su-toprak-emisyon sorununu çözerken” tamamlayıcı ve ilave olarak “ karbon negatif malzemeler” üretmiyoruz.

Bizler, bu malzemeleri katı atık sorununu çözerken, atıklardan elde ediyoruz ve atıkları karbon yutan ileri malzemelere/yollara, topraklara, sokaklara, evlere/binalara/şehirlere dönüştürüyoruz(ikincil karbon yutak alanları) ve daha da ötesinde sadece sanayinin karbon ayak izini sıfırlamıyoruz; ürettiğimiz yeni nesil karbon-negatif nano malzemelerle ENDÜSTRİ 5.0 dünyasının uçsuz-bucaksız kapılarını açıyoruz.

Özetle, Döngüsel Basalia Teknolojisi ile atık-su-emisyon-toprak(ve hatta enerji) sorunlarını çözerken eşzamanlı YENİ NESİL KARBON NEGATİF MALZEMELER üreterek sanayi sektörüne  rekabet gücünü koruma, yeni yeşil regülasyonlara uyum, yeni/fark yaratıcı, yüksek katma değerli pazarlara giriş fırsatı sunuyoruz.

Finans/Bankacılık sektörü için de ; “ sürdürülebilir yatırımların en güvenli teminatı, iklim varlık fonlarının yeni dayanağını ” sunuyoruz. Kısacası, karbon yükünü azaltan malzemeleri değer üreten finansal varlıklar haline getiriyoruz.

Geleceğin Yeşil ve Döngüsel Ekonomi temelli medeniyeti, karbon salan değil, “ karbon yutan şehirler ve malzemeler ” üzerine kurulacak. Artık, bizzat insan eliyle mahvettiğimiz doğal karbon yutak alanları olan ormanlara-okyanuslara destek çıkacak şekilde insan eliyle yapılacak olan “ İkincil Karbon Yutak Alanlarına” ihtiyacımız var. Ve bunun en büyük/kritik adımı da “ KARBON NEGATİF MALZEME ÜRETİMLERİDİR ”  

Son tahlilde, dünyamızın geldiği aşamada sanayi ve finansın/bankacılığın kaderi ortaktır ve ikisinin de tek çıkış yolu “ Karbon-Negatif Malzemelerdir ”