YZ, Kamusal ve Uluslararası Kurumların YK/ Karar Mekanizmasında “ AHLAKİ ZAAFİYETİ ” Ortadan Kaldıracak.

Gelecekte, Başkanlar / Siyasi Partiler Seçilirken YZ’leri ile Birlikte Seçilecek.

YZ , Nietzche’nin Ölen Tanrısını Geri Getirebilir.   

Yapay Zekâ, sadece yaşam standartlarımızı ve yaşam kalitemizi artırmayacak, ayni şekilde demokrasi kalitemizi de artıracak ve yeni bir HİPER DEMOKRASİ Çağını başlatacak. YZ, zaman içerisinde makrodan mikroya/uluslararası ve ulusal düzeyde tüm yönetişim ve karar mekanizmalarımıza aşağıdaki 2 sebepten dolayı dahil olacak.

Buna göre;

(1) bütün yönetim platformlarında ve karar mekanizmalarında herhangi bir sorun ve konu için veri koşullara göre en doğru tahlili/teşhisi ve buna göre alternatif optimum çözüm önerilerini sunacak,

(2) ama bundan daha önemlisi, özellikle ulusal ve uluslararası kamusal çeşitli seviyelerde/kurumlarda/platformlarda yönetsel açıdan karar mekanizmalarında “ makul-meşru ve objektif/rasyonel aklı temsil edecek, referans ve çapa olacak ”.

    İşte tek başına(2) bu ihtimal bile çok heyecan/umut vericidir. Çünkü, en küçük topluluktan- en büyük topluluğa kadar farklı katmanlardaki sosyolojik yapıları bozan en büyük sorun, insanlığın kanseri olan “ AHLAKİ ZAAFİYET ” tir. Dinlerin ve insan yapması hukukun/medeniyetimizin çözemediği “ Ahlaki Zaafiyet ” sorununu kısmen YZ çözebilir.

 Bireyin çıkarını maksimize etmesine, kar motivasyonuna, mülkiyet güdüsüne ve şehvet – şöhret -servete dayalı arzu/ihtiraslarını dizginleyememesinden kaynaklanan Ahlaki Zaafiyeti , hale hazırda çökmekte olan Lineer Ekonomi ve Konvansiyonel teknolojilere dayalı vahşi kapitalist küresel Medeniyet dizaynımızın (global-bölgesel-ülkesel düzeyde) dibindeki en temel sebeptir.

    Sonuçta Ahlaki Zaafiyet, “ adaletsizliği ve liyakatsızlığı besler/doğurur” . Demokrasi ve serbest piyasanın olduğu ülkelerde, adaleti ve liyakatı öldürürsen;  “ o coğrafyada ot bile bitmez ”

    Ne yazık, mevcut medeniyetimiz, makrodan-mikroya /her seviyede ve halkada, uluslararası kurumlar, devletler/kamusal kurumlar(hatta özel şirketler) düzeyinde ahlaki zaafiyetle(kanser) popülizm ve yozlaşma tuzağına takılarak çürümüştür ve çökmek üzeredir. Hatta, içine girdiğimiz iklim krizinin en büyük sebebi de yine AHLAKİ ZAAFİYET’tir.     

     Ancak, tam da bu çöken medeniyet yerine YEŞİL ve DÖNGÜSEL YENİ BİR MEDENİYET/EKONOMİ oluşturulması sürecine paralel,  YZ’nin özellikle ulusal ve uluslararası yönetimlerin karar mekanizmalarında “ objektif akıl, referans noktası ve çapa etkisiyle ” yer alması, tam zamanlı/yerinde temsiliyetle otokontrol dinamiklerinin daha şeffaf/hesap verebilir/öngörülebilir/rasyonel olarak çalışmasına katkı sağlayabilir ve bu şekilde de demokrasi ve piyasa ekonomisi daha iyi çalıştırabilir.

      Elbette, fırsat ve riskleri vardır ancak YZ’nin ulusal ve uluslararası yönetimlerde kullanılması ile ilgili optimum model/balans zaman içerisinde sağlanacaktır. Elbette, bazı konularda farklı sebepler-ihtiyaçlardan dolayı kararlarda gizlilik esas olacaktır ama gittikçe homojenleşen/demokratikleşen dünyada bu gizlilikte ortadan kalkacaktır. 

      YZ sayesinde toplum, kendisini ilgilendiren kamusal düzeyde yönetsel kararlarının en iyi veri/bilgiyle/teşhisle ve objektif çözümle ortay konulduğuna daha fazla ikna olacaktır. Başkan veya ilgili YK farklı yönde/sebeplerini de açıklayarak YZ’nin dışında elbette karar verebilir, siyaseten insiyatif halen seçilmişlerin olacaktır(demokratik meşruiyet) ama her daim ilgili kararlarda YZ’nin cevabı/tespiti toplum tarafından da bilinmek zorunda olacak ve halk/toplum buna göre kendi değerlendirmesini yapacaktır.

      Hatta, Hiper Demokrasi Çağında bence ulusal ve uluslararası düzeyde herhangi bir kamusal göreve talip olanlar(başkanlık ve yk üyeliği vs), artık bu yönetim/karar mekanizmalarında hangi kapasitede/içerikte/yetenekte YZ kullanacağını dahi baştan ortaya koymak zorunda kalacaklar. Toplum veya kişiler ,ilgili kişileri/grupları/partileri vs seçerken ayni zamanda YZ’lerini de onaylamış olacaklar; çünkü sonrasında seçilmiş YZ’nin kararları onlar için refans/çapa/objektif akıl olacak.

       YZ, ulusal ve uluslararası düzeydeki her seviyedeki kamusal yönetimlerde/platformlarda , insanlardan bağımsız olarak, veriye dayalı(en iyi/tam zamanlı/düzenli girdiler olması şartıyla) ve tarafsız analizler yaparak karar vericilere daha sağlıklı seçenekler sunacak ve bu şekilde popülizm-yozlaşma(ahlaki zaafiyet) ve duygusal kararların etkisini de azaltabilecektir.

     Son tahlilde, YZ ile katılımcı/tam zamanlı/kapsayıcı, şeffaf-hesap verebilir sağlıklı otokontrol dinamiklerine sahip “ yeni nesil hiper demokrasiye ” ulaşmak ve eşzamanlı verimliliği/sürdürülebilir büyümeyi/kalkınmayı sağlayarak ,geliri-refahı daha iyi dağıtan kapsayıcı bir piyasa ekonomisi oluşturmak mümkün olacaktır . Ancak, elbette bunun için demokratik meşruiyeti de koruyacak şekilde YZ ile dengeli ve şeffaf bir yönetim modeli oluşturulması gerekiyor.

      Ahlak-etik üzerine derin analizler ortaya koyan felsefeci Nietzche, vaktiyle insanlığın geldiği aciz durumu anlatmak için “ Tanrı Öldü ” diyerek muazzam bir ironi yapmıştı. Kanımca, YZ , Nietzche’nin Tanrısını geri getirebilir.