Vizyon Manyetik Alana,bedensel tekamül/evrim için değil, düşünce-bilinç evrimi/tekamülü için geliyoruz ve amacımız makroda “ içinde bulunduğumuz Gürz Kozmik Sistemde varlıkların düşünceleri sonucunda ortaya çıkan anti-maddeyi maddeye dönüştürmektir( ki maddeleşme bilinçlendikçe olur).”
Bilahare, Hakiki Kozmik Yapı Alfanova Gürz’ünden sonra oluşturulmaya başlanan yeni Kozmik Sistem Betonavaya varlık yetiştirilme programı gereği, bu vizyon manyetik alana 26.000 *3 = toplam 78 bin yılda defalarca bedenlenerek/enkarne olarak geliyoruz ve düşüce-bilinç evrimi yaparak “ 19.boyutun sonundaki birlik bilincine(ecmain) ulaşmaya çalışıyoruz”…
Mikro (cüzzi) olarak “ birlik bilincine ulaşmamızın motivasyonu/hedefi ”, bir sonraki daha yüksek düzeyli kozmik mekan olan Betanova da (ki şeriartta cennet) bulunmamızdır ; makro(külli) hedef/motivasyon ise 20.boyuttan itibaren yeni oluşacak kozmik yapının kapasitesi ve varlıklarıyla ilgilidir.
Ne kadar insan(cüzzi),19 boyutlu tekamüle dayalı olarak birlik bilincine ulaşarsa, o kadar daha yüksek kalite/kapasite/tekamüllü/evrimli yeni yapının oluşmasını sağlayacak. Bu yüzden, üst boyutlu varlıklar/kozmik yapıda ALLAH Sistemine dayalı mekanizmalar(prensipler)/varlıklar bize yardımcı oluyor. Çünkü, bizim tekamül/evrim/bilinç seviyemizin artması onlarında hedefidir/amacıdır ve ortak çıkarımızdır.
Özetle, düşünce kalitemiz arttıp bilinçlendiğimizde ve idrakimiz arttığında tekamül seviyemiz artmakta ve birlik bilincimiz(ecmain) yükselmektedir. Birlik Bilincimiz, ne kadar yüksekse, o kadar yüksek tekamüllü bir ruhuz/varlığız yani.
Peki bizim ve karşımızdaki insanların birlik bilincinin yüksekliğini nasıl ölçebiliriz? Bunu nasıl anlayabiliriz,test edebiliriz…Çok basit ve direkt bir yöntem var.
Daha önce anlattığımız gibi, bu vizyon manyetik alanda 3.boyut dünyasında avatar pozisyonunda(burası gerçek ama hakiki değil) yaşarken ve tekamül ederken, zihnimiz ile bilincimiz(şuurumuz/ruhumuz/hakiki varlığımız diyebiliriz) kavga-mücadele içindedir.
Zihnimiz şeytanımızdır aslında ve bedensel-dünyalı/vizyon alanda zihnimiz gerçeği yaşamaktadır. Bilincimiz ise ,hakiki varlığımızı temsil eden(üst benlik) ve bizi kozmik sistemde üst boyutlara taşımaya çalışan parçamızdır.Bilincimiz, hakikati bilen/arayan, zihin ötesi/dünya dışıdır diyelim….İçinde bulunduğumuz Gürz’ün 19 boyutlu Kozmik Yapısındaki Allah Sistemi , bize bilincimizle zihnimizi eğitmemizi,kontrol etmemizi ister.Nefs kontrolü ve idrakli olmak bunun sonucudur zaten.
Buna göre, dünyalı zihnine yenik düşerek “ sahip olduklarını VERDİKÇE/PAYLAŞTIKÇA ELİNDEKİLERİN AZALDIĞINI DÜŞÜNENLER ” , Düşük Tekamüllü İnsanlar/Ruhlar/Varlıklardır.
Bu yüzden, “sahip olduklarını/ellerindekini (bilgi-mal/para- sevgi) ” karşılıksız vermekten kaçınırlar ve korkarlar. Dolayısıyla, sahip olduklarını paylaşamazlar. Bu insanlar, genelde gereğinden fazla stok(birikim) yaparlar ve akım yönlü-döngüsel yaşamazlar. İşte bu insanlar, kesinlikle yeterince ECMAİN değil/yani “ BİRLİK BİLİNCİNDE değillerdir”.
Sonuçta, birlik bilinci(ecmain) zayıf olan düşük tekamüllü insanlar, genelde akım ve döngüsel yönlü olan kozmik/İlahi sisteme tam olarak güvenmezler, bu yüzden ölene kadar korku/endişe içinde yaşayarak ” ellerindekilerin verdikçe azalacağı korkusuyla yaşarlar(lineer) ” ve paylaşmaktan kaçınırlar, paylaşmanın/vermenin kayıp olduğuna inanırlar, bundan dolayı da gereğinden fazla biriktirme/stok yaparlar ve kıtlık zihniyetinde dünyalı gerçeklere bağımlı yaşarlar.
Buna karşın, dünyalı zihninin ötesine geçerek, “ VERDİKÇE-PAYLAŞTIKÇA ELİNDEKİLERİN ÇOĞALACAĞINI BİLENLER/DÜŞÜNENLER” ise YÜKSEK Tekamüllü İnsanlar/Ruhlar/varlıklardır.
Bu yüzden bu insanlar, kozmik/ilahi sistemin stoklu-lineer değil ,akım yönlü ve döngüsel olduğunu bilirler ve “ sahip olduklarını/ellerindekileri (bilgi, mal-para ,sevgi) ” karşılıksız vermekten kaçınmazlar,korkmazlar ve sahip olduklarını paylaşmaktan kaçınmazlar,bolluk zihniyetine sahiptiler ve vermenin/paylaşmanın bereket/güç getirdiğine inanırlar.
Çünkü bilirler ve emindirler ki, “ verdikçe/paylaştıkça ellerindeki çoğalacaktır. ” Stok değil (gereğinden/ihtiyaçtan fazla stok yapmazlar), akım-döngüsel yönlü yaşarlar ve dünya gerçeklerine bağımlıklıkları da pek yoktur(özgürdürler).
Sonuçta, paylaşmaktan-vermekten korkan insanlar, kesinlikle DÜŞÜK Tekamüllü/Evrimli İnsanlardır.Dolayısıyla, “pinti/cimri insanlar genelde en düşük tekamüllü insanlardır ”. Verme-paylaşma seviyesine göre kişinin tekamül/bilinç(ecmain) seviyesi artar. “ Karşılık beklemeden elindekini verenler ”,ister çoban ister, doktor olsun(toplum içinde seviyesi farketmez), görece yüksek tekamüllü insanlardır.
Buna göre, kendinizi ve çevrenizdeki insanların tekamül/evrim seviyelerini /birlik bilicini(ecmain) ölçebilir ve değerlendirebilirsiniz.